92406 kayıt bulundu.
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Kıvrak ve hamarat (kadın)
1. Eteği belinde, bütün evi o çeviriyor.
1. Eteği belinde, bütün evi o çeviriyor.
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Pasaklı veya düşkün (kadın)
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , İffetli, namuslu (kadın)
1. peşini bırakmamak
1. Bu ağırsamaları anlamakla beraber aldırmayan Hilmi, eteğinden ayrılmıyor, peşi sıra yürümekten vazgeçmiyordu.
1. Bu ağırsamaları anlamakla beraber aldırmayan Hilmi, eteğinden ayrılmıyor, peşi sıra yürümekten vazgeçmiyordu.
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , İffetsiz, kötü (kadın)
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Aşırı cinsel arzu duyan, şehvetli, tatmin olmayan
1. birinin derli toplu olmasını sağlamak, birini düzenli yaşatmak
1. Senin eteğini toplamaktan hamur açacak zamanı mı var onun?
1. Senin eteğini toplamaktan hamur açacak zamanı mı var onun?
2. birinin kötü yaptığı işleri düzeltmek
etek bağı, etek belde, etek bezi, etek dolusu, etek etek, etek kiri, etek pisliği, etekserpen, etek taşı, eteği arı, eteği belinde, eteği düşük, eteği temiz, eteğine eğri, eteğine pis, eksik etek, iç etek, maksi etek, midi etek, mini etek, uzun etek, üç etek, çatı eteği, dağ eteği, damak eteği, pencere eteği
1. isim , isim , isim , isim , Bedenin belden aşağısına giyilen, değişik biçimlerde, genellikle kadın giysisi, eteklik
1. Sevim'in eteği bir dikene takılıp yırtılmış, beyaz potinleri çamura batmıştı.
1. Sevim'in eteği bir dikene takılıp yırtılmış, beyaz potinleri çamura batmıştı.
2. Giysinin belden aşağıda kalan bölümü
3. Giysinin alt kenarı
1. Vedia'nın eteklerinden gözlerini ayırmayarak onu takip ediyordu.
1. Vedia'nın eteklerinden gözlerini ayırmayarak onu takip ediyordu.
4. Çadır, kanepe örtüsü gibi kumaştan olan şeylerin yere sarkan bölümü
5. Dağ, tepe, yığın vb. yamaçlı şeylerin alt bölümü
1. Dağın eteklerine küme küme serpilen kerpiç evleri gördü.
1. Dağın eteklerine küme küme serpilen kerpiç evleri gördü.
6. Yağmur sularının, çatının bazı yerlerinden içeri sızmasını önlemek için yapılan saç örtü
1. Baca eteği. Boru eteği.
1. Baca eteği. Boru eteği.
7. argo , argo , argo , argo , Edep yeri
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kadınların iç giysilerinin çarşaf altından görünmemesi için bellerine bağladıkları ince kuşak
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Bir işi yapmaya hazır olan
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Pek çok, bol bol, alabildiğince fazla