etek bağı, etek belde, etek bezi, etek dolusu, etek etek, etek kiri, etek pisliği, etekserpen, etek taşı, eteği arı, eteği belinde, eteği düşük, eteği temiz, eteğine eğri, eteğine pis, eksik etek, iç etek, maksi etek, midi etek, mini etek, uzun etek, üç etek, çatı eteği, dağ eteği, damak eteği, pencere eteği
1. isim , isim , isim , isim , Bedenin belden aşağısına giyilen, değişik biçimlerde, genellikle kadın giysisi, eteklik
1. Sevim'in eteği bir dikene takılıp yırtılmış, beyaz potinleri çamura batmıştı.
1. Sevim'in eteği bir dikene takılıp yırtılmış, beyaz potinleri çamura batmıştı.
2. Giysinin belden aşağıda kalan bölümü
3. Giysinin alt kenarı
1. Vedia'nın eteklerinden gözlerini ayırmayarak onu takip ediyordu.
1. Vedia'nın eteklerinden gözlerini ayırmayarak onu takip ediyordu.
4. Çadır, kanepe örtüsü gibi kumaştan olan şeylerin yere sarkan bölümü
5. Dağ, tepe, yığın vb. yamaçlı şeylerin alt bölümü
1. Dağın eteklerine küme küme serpilen kerpiç evleri gördü.
1. Dağın eteklerine küme küme serpilen kerpiç evleri gördü.
6. Yağmur sularının, çatının bazı yerlerinden içeri sızmasını önlemek için yapılan saç örtü
1. Baca eteği. Boru eteği.
1. Baca eteği. Boru eteği.
7. argo , argo , argo , argo , Edep yeri