Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
eterleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eterlemek işi


eterlemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , tıp , tıp , -i , -i , tıp , tıp , Eter buharı koklatarak anestezi yapmak


eterleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eterleşmek işi


eterleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , kimya , kimya , nesnesiz , nesnesiz , kimya , kimya , Bir alkol veya bir asit eter durumuna dönüşmek


eterleştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eterleştirmek işi


eterleştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , kimya , kimya , -i , -i , kimya , kimya , Eter durumuna getirmek


etfal
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Çocuklar


Lisan : Arapça eṭfāl

Telaffuz : etfa:li

Eti
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Hitit


Özel: Evet

eti budu yerinde (veya etine dolgun)
Anlamı:

1. şişmanca, tombul


eti kemiği
Anlamı:

1. esası, ana özelliği, asıl ağırlığı

Örnek:

1. Bu iki ana renk pazar yerinin etini kemiğini teşkil ediyor.

1. Bu iki ana renk pazar yerinin etini kemiğini teşkil ediyor.


Ön Takı : (bir şeyin)

eti kemiğine yapışmak
Anlamı:

1. çok zayıflamak


eti ne budu ne?
Anlamı:

1. `yaşı küçük` anlamında kullanılan bir söz

2. `imkânları, gücü sınırlı, parası az` anlamında kullanılan bir söz


eti senin, kemiği benim
Anlamı:

1. çocuk velilerinin öğretmen, usta vb.ne çocuğun eğitiminde kendisine tam yetki verdiğini anlatmak için söylenen bir söz


etibba
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Doktorlar, hekimler


Lisan : Arapça eṭibbāʾ

Telaffuz : etibba:

etik

İlgili Kelimeler:

etik bilimi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Töre bilimi

2. Çeşitli meslek kolları arasında tarafların uyması veya kaçınması gereken davranışlar bütünü

3. Etik bilimi

4. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ahlaki, ahlakla ilgili


Lisan : Fransızca éthique

etik bilimi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ahlak bilimi, etik


etiket
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir malın tür, miktar, fiyat vb. nitelikleri veya kitap, defter vb. şeylerin kime ait olduğunu belirtmek için üzerlerine konulan küçük kâğıt

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kimlik

Örnek:

1. Avrupa'da bir Şarklı etiketi altında seyahat etmenin ilk defa olarak bir faydasını gördüm.

1. Avrupa'da bir Şarklı etiketi altında seyahat etmenin ilk defa olarak bir faydasını gördüm.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Toplum içindeki davranışlarda izlenecek yol

Örnek:

1. İki teklifsiz dost olmakla beraber Sevim'le Mükerrem etiketten ayrılmazlar, birbirlerine daima 'siz' derler.

1. İki teklifsiz dost olmakla beraber Sevim'le Mükerrem etiketten ayrılmazlar, birbirlerine daima 'siz' derler.


Lisan : Fransızca étiquette

etiketçi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Etiket yapıştıran kimse

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Makam, mevki vb. şeylere aşırı önem veren kimse


etiketçilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Etiketçinin yaptığı iş

2. Etiketçi olma durumu


etiketleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Etiketlemek işi


etiketlemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Satışa çıkarılan mal üzerine etiket koymak


etiketleniş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Etikletlenme işi


etiketlenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Etiketlenmek işi


etiketlenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Satışa çıkarılan mal üzerine etiket konulmak


etiketletme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Etiketletmek işi