Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
doğasever
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Doğanın kirlenmesine ve tahrip edilmesine karşı çıkan (kimse)


Telaffuz : doğa'sever

doğaseverlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Doğasever olma durumu


doğaüstü
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Doğa yasalarına uymayan, doğa yasalarıyla açıklanamayan, tabiatüstü


Telaffuz : doğa'üstü

doğaüstücü
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Doğaüstücülük yanlısı, tabiatüstücü, sürnatüralist


doğaüstücülük
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Doğa yasalarıyla açıklanamayan olayların ve gerçeklerin varlığına inanmak gerektiğini ileri süren öğreti, tabiatüstücülük, sürnatüralizm


doğayazma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Doğayazmak işi


doğayazmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ansızın doğmak


Telaffuz : doğa'yazmak

doğduğuna bin pişman
Anlamı:

1. anasından doğduğuna bin pişman


doğduğuna pişman etmek
Anlamı:

1. anasından doğduğuna pişman etmek


doğduğuna pişman olmak
Anlamı:

1. anasından doğduğuna pişman olmak

Örnek:

1. Doğduğuma pişman olacak kadar sıkıntı çektim.

1. Doğduğuma pişman olacak kadar sıkıntı çektim.


doğdurma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Doğdurmak işi


doğdurmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Doğuncaya kadar beklemek


Döger
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Oğuz Türklerinin yirmi dört boyundan biri


Özel: Evet

dogma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Belli bir konuda ileri sürülen bir görüşün sorgulanamaz, tartışılamaz gerçek olarak kabul edilmesi

2. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Doğruluğu sınanmadan benimsenen, bir öğretinin veya ideolojinin temeli yapılan sav, nas, inak

Örnek:

1. Dogmaların en geçerli olduğu alan din alanıdır, burada yalnızca inanılır.

1. Dogmaların en geçerli olduğu alan din alanıdır, burada yalnızca inanılır.


Lisan : Yunanca

doğma

İlgili Kelimeler:

doğma büyüme, anadan doğma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Doğmak işi

Örnek:

1. Bir çocuğun, insanın eline doğması başka türlü bir sevgi dünyası oluşturuyor.

1. Bir çocuğun, insanın eline doğması başka türlü bir sevgi dünyası oluşturuyor.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Doğmuş

Örnek:

1. Fatma'dan doğma.

1. Fatma'dan doğma.

3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ortaya çıkan, kaynaklanan, meydana gelen

Örnek:

1. Vücut, sıtma nöbeti gibi sıcakla soğuğun karışmasından doğma garip ürpertilerle titriyordu.

1. Vücut, sıtma nöbeti gibi sıcakla soğuğun karışmasından doğma garip ürpertilerle titriyordu.


doğma büyüme
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Doğduğundan beri

Örnek:

1. Doğma büyüme Kanlıcalılardan ve eski ahbaplardan bir Sıdıka Hanım vardı.

1. Doğma büyüme Kanlıcalılardan ve eski ahbaplardan bir Sıdıka Hanım vardı.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Başlangıçtan beri


doğmaca
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Doğaçlama


Telaffuz : do'ğmaca

dogmacı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dogmacılık yanlısı olan, inakçı


dogmacılık
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Öne sürülen öğreti ve ilkeleri eleştirmeden doğru olarak benimseyen ve benimsediği varsayımlardan katı bir yöntemle önermeler türeten anlayış, dogmatizm


doğmadık çocuğa don biçilmez
Anlamı:

1. `ele geçeceği, ortaya çıkacağı daha belli olmayan şey için önceden hazırlık yapmak doğru değildir` anlamında kullanılan bir söz


doğmak fiil

İlgili Kelimeler:

erkendoğan, geçdoğan, yenidoğan

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dünyaya gelmek

2. Güneş, ay, yıldız ufuktan yükselerek görünmek

Örnek:

1. Güneş doğarken yola düzüldük.

1. Güneş doğarken yola düzüldük.

3. -e , -e , -e , -e , Düşünce, hayal vb. zihinde birdenbire oluşmak

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Ortaya çıkmak, sonucu olmak

Örnek:

1. Nezaket denen şey, kadının hanımlaşması ile beraber doğdu.

1. Nezaket denen şey, kadının hanımlaşması ile beraber doğdu.


dogmalaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dogmalaşmak işi


dogmalaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dogma durumuna gelmek


dogmalaştırabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dogmalaştırabilmek işi


dogmalaştırabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Dogmalaştırma ihtimali veya imkânı bulunmak