doğmak

fiil
İlgili Kelimeler:

erkendoğan, geçdoğan, yenidoğan

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dünyaya gelmek

2. Güneş, ay, yıldız ufuktan yükselerek görünmek

Örnek:

1. Güneş doğarken yola düzüldük.

1. Güneş doğarken yola düzüldük.

3. -e , -e , -e , -e , Düşünce, hayal vb. zihinde birdenbire oluşmak

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Ortaya çıkmak, sonucu olmak

Örnek:

1. Nezaket denen şey, kadının hanımlaşması ile beraber doğdu.

1. Nezaket denen şey, kadının hanımlaşması ile beraber doğdu.