Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
dizinlenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dizinlenmek işi


dizinlenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dizini yapılmak


diziş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dizme işi


diziverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dizivermek işi


dizivermek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çabucak veya ansızın dizmek


Telaffuz : dizi'vermek

dızlama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dızlamak işi


dızlamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Dolandırmak, çarpmak, soymak


dizleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dizlemek işi


dizlemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Dize kadar batmak

2. Dizini kullanarak bastırmak


dizleri kesilmek (veya tutmamak)
Anlamı:

1. dizlerinde derman, güç kalmamak

Örnek:

1. Şuracıktan şuracığa yürüyemedim. Dizlerim kesiliverdi.

1. Şuracıktan şuracığa yürüyemedim. Dizlerim kesiliverdi.


dizlerine kapanmak
Anlamı:

1. çok yalvarmak


Ön Takı : (birinin)

dizlerine kara su inmek
Anlamı:

1. beklemekten veya yorgunluktan güçsüz kalmak


dizlerinin bağı çözülmek
Anlamı:

1. korkudan ayakta duramayacak duruma gelmek

Örnek:

1. Mengene gibi bir el, cerrahın yakasına yapışınca zavallının dizlerinin bağı çözülecek gibi oldu.

1. Mengene gibi bir el, cerrahın yakasına yapışınca zavallının dizlerinin bağı çözülecek gibi oldu.


dizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Korumak amacıyla dize geçirilen şey

2. Dize kadar uzanan konçlu çorap

3. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , İç donu

4. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Şalvar

5. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , İş önlüğü


dızman
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , İri yapılı, uzun boylu, şişman

Örnek:

1. Dızman bir adam.

1. Dızman bir adam.


dizme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dizmek işi


dizmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Bazı nesneleri iplik, tel vb.ne geçirmek

Örnek:

1. Ortada, hasırların üstünde yığılı tütün yapraklarının etrafında, ana, iki kız oturmuş tütün diziyorlardı.

1. Ortada, hasırların üstünde yığılı tütün yapraklarının etrafında, ana, iki kız oturmuş tütün diziyorlardı.

2. Yan yana veya üst üste sıralamak

Örnek:

1. Odanın ortasına üç ayaklı masayı koymuş, etrafına sandalyeleri diziyordu.

1. Odanın ortasına üç ayaklı masayı koymuş, etrafına sandalyeleri diziyordu.

3. Harfleri yan yana getirerek yazı düzenlemek

4. Düzenlemek, hazırlamak

Örnek:

1. Daha önce kahvaltıyı gül motifli, basma örtülü küçük masaya dizmişti.

1. Daha önce kahvaltıyı gül motifli, basma örtülü küçük masaya dizmişti.


dizmen
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Basımevinde dizgici, mürettip


dizüstü

İlgili Kelimeler:

dizüstü bilgisayar

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bilgisayarın her türlü donanımı ile küçültülerek taşınabilir duruma getirilmiş biçimi

Örnek:

1. Yarın yola çıkıyoruz. Dizüstümü yanıma alıyorum. Raporlarım aksamayacak.

1. Yarın yola çıkıyoruz. Dizüstümü yanıma alıyorum. Raporlarım aksamayacak.


Telaffuz : di'züstü

dizüstü bilgisayar
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dizüstü


dizyem
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sıcaklıkölçerde santigradın onda biri


Lisan : Fransızca dixième

do

İlgili Kelimeler:

do anahtarı

Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Gam (II) dizisinde `si` ile `re` arasındaki ses

2. Bu sesi gösteren nota işareti


Lisan : İtalyanca do

do anahtarı
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Portedeki notaların ince do aralığında olacağını gösteren işaret


dobra

İlgili Kelimeler:

dobra dobra

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İyi, güzel

2. Anlaşılır

Örnek:

1. Açık, dobra sualleriyle karşısındakinin en azından keyfini kaçırır.

1. Açık, dobra sualleriyle karşısındakinin en azından keyfini kaçırır.

3. Açık sözlü


Lisan : Bulgarca

Telaffuz : do'bra

dobra dobra
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , `Sakınmadan, çekinmeden konuşmak` anlamındaki dobra dobra konuşmak deyiminde geçen bir söz