92406 kayıt bulundu.
1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Dize kadar batmak
2. Dizini kullanarak bastırmak
1. dizlerinde derman, güç kalmamak
1. Şuracıktan şuracığa yürüyemedim. Dizlerim kesiliverdi.
1. Şuracıktan şuracığa yürüyemedim. Dizlerim kesiliverdi.
1. korkudan ayakta duramayacak duruma gelmek
1. Mengene gibi bir el, cerrahın yakasına yapışınca zavallının dizlerinin bağı çözülecek gibi oldu.
1. Mengene gibi bir el, cerrahın yakasına yapışınca zavallının dizlerinin bağı çözülecek gibi oldu.
1. isim , isim , isim , isim , Korumak amacıyla dize geçirilen şey
2. Dize kadar uzanan konçlu çorap
3. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , İç donu
4. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Şalvar
5. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , İş önlüğü
1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , İri yapılı, uzun boylu, şişman
1. Dızman bir adam.
1. Dızman bir adam.
1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Bazı nesneleri iplik, tel vb.ne geçirmek
1. Ortada, hasırların üstünde yığılı tütün yapraklarının etrafında, ana, iki kız oturmuş tütün diziyorlardı.
1. Ortada, hasırların üstünde yığılı tütün yapraklarının etrafında, ana, iki kız oturmuş tütün diziyorlardı.
2. Yan yana veya üst üste sıralamak
1. Odanın ortasına üç ayaklı masayı koymuş, etrafına sandalyeleri diziyordu.
1. Odanın ortasına üç ayaklı masayı koymuş, etrafına sandalyeleri diziyordu.
3. Harfleri yan yana getirerek yazı düzenlemek
4. Düzenlemek, hazırlamak
1. Daha önce kahvaltıyı gül motifli, basma örtülü küçük masaya dizmişti.
1. Daha önce kahvaltıyı gül motifli, basma örtülü küçük masaya dizmişti.
dizüstü bilgisayar
1. isim , isim , isim , isim , Bilgisayarın her türlü donanımı ile küçültülerek taşınabilir duruma getirilmiş biçimi
1. Yarın yola çıkıyoruz. Dizüstümü yanıma alıyorum. Raporlarım aksamayacak.
1. Yarın yola çıkıyoruz. Dizüstümü yanıma alıyorum. Raporlarım aksamayacak.
Telaffuz : di'züstü
1. isim , isim , isim , isim , Sıcaklıkölçerde santigradın onda biri
Lisan : Fransızca dixième
do anahtarı
1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Gam (II) dizisinde `si` ile `re` arasındaki ses
2. Bu sesi gösteren nota işareti
Lisan : İtalyanca do
1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Portedeki notaların ince do aralığında olacağını gösteren işaret
dobra dobra
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İyi, güzel
2. Anlaşılır
1. Açık, dobra sualleriyle karşısındakinin en azından keyfini kaçırır.
1. Açık, dobra sualleriyle karşısındakinin en azından keyfini kaçırır.
3. Açık sözlü
Lisan : Bulgarca
Telaffuz : do'bra
1. zarf , zarf , zarf , zarf , `Sakınmadan, çekinmeden konuşmak` anlamındaki dobra dobra konuşmak deyiminde geçen bir söz