Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
dizginsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dizgini olmayan

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Aşırı olan, ölçüsüz

Örnek:

1. Bir çocuk, bir büyükten daha kuvvetle sevebilir çünkü muhayyilesi daha serbest ve dizginsizdir.

1. Bir çocuk, bir büyükten daha kuvvetle sevebilir çünkü muhayyilesi daha serbest ve dizginsizdir.


dizi

İlgili Kelimeler:

dizi dizi, dizi eylem, dizi film, dizi pusulası, aritmetik dizi, beyaz dizi, bir dizi, geometrik dizi, pembe dizi, değerler dizisi, orman dizisi, televizyon dizisi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir iplik veya tel üzerine dizilmiş inci, boncuk vb.nin oluşturduğu bütün, sıra

Örnek:

1. İki dizi inci.

1. İki dizi inci.

2. Herhangi bir bakımdan bir bütün oluşturan şeylerin tümü, seri

Örnek:

1. İşte bütün eserlerini bir araya toplayacak olan bu dizinin başına yazılacak ön söz.

1. İşte bütün eserlerini bir araya toplayacak olan bu dizinin başına yazılacak ön söz.

3. Yan yana, art arda veya zaman sırasına göre sıralanmış birbiriyle ilişkili nesne veya olayların oluşturduğu bütün sıra

Örnek:

1. Bir dizi olay. Olaylar dizisi.

1. Bir dizi olay. Olaylar dizisi.

4. dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , Aynı söz dizimsel bağlam içinde birbirinin yerini alabilecek olan ve güçlü bir karşıtlık bağlantısı kuran ögelerin oluşturduğu bütün, paradigma

5. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , Saf durumundaki bir kıtada, birbiri arkasında duran erler

6. matematik , matematik , matematik , matematik , Değerleri artarak veya eksilerek art arda gelen terimler takımı

7. müzik , müzik , müzik , müzik , Bir oktavın içinde sıralanan sekiz sesin bütünü

8. sinema , sinema , televizyon , televizyon , sinema , sinema , televizyon , televizyon , Dizi film


dizi (veya dizinin) dibinden ayrılmamak
Anlamı:

1. yanından hiç gitmemek, ayrılmamak

Örnek:

1. Bir nişanlısı var ki hiçbir iş görmez, evden dışarı çıkmaz, kızın dizi dibinden ayrılmaz.

1. Bir nişanlısı var ki hiçbir iş görmez, evden dışarı çıkmaz, kızın dizi dibinden ayrılmaz.


dizi dizi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Peş peşe dizilmiş

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Dizilerek, dizim dizim, diziler durumunda


dizi eylem
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Elde edilecek sonuç için alınan önlem ve yürütülen işlemlerin bütünü, operasyon


dizi film
Anlamı:

1. isim , isim , sinema , sinema , televizyon , televizyon , isim , isim , sinema , sinema , televizyon , televizyon , Bölümler hâlinde yayımlanan ve çoklukla aralarında konu bütünlüğü olan film, dizi, televizyon dizisi


dizi pusulası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Resmî bir kurumda görevli memurun kurum adına yaptığı harcamaların ayrıntılı dökümünü gösteren belge

2. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , Herhangi bir konu ile ilgili belgelerin isim listelerini içeren belge


dizici
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dizgici


dizicilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dizicinin yaptığı iş


dizilebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dizilebilmek işi


dizilebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dizilme ihtimali veya imkânı bulunmak


dizileme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dizilemek işi


dizilemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Dizi durumunda sıralamak


dizili
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dizilmiş olan, sıralanmış, mürettep

Örnek:

1. Aynanın önünde dizili kadınlar, tırtıklı, turuncu, kocaman bigudiye baktılar sempatiyle.

1. Aynanın önünde dizili kadınlar, tırtıklı, turuncu, kocaman bigudiye baktılar sempatiyle.


diziliş

İlgili Kelimeler:

halka dizilişli

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dizilme işi


diziliverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dizilivermek işi


dizilivermek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çabucak veya ansızın dizilmek


Telaffuz : dizili'vermek

dizilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dizilmek işi

Örnek:

1. Bu iskemlelerin böyle karşılıklı dizilmesi zaruridir.

1. Bu iskemlelerin böyle karşılıklı dizilmesi zaruridir.


dizilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Dizi durumuna getirilmek, dizme işi yapılmak

Örnek:

1. Yazılar dizilecek, sayfalar bağlanacak, makineye verilecekti.

1. Yazılar dizilecek, sayfalar bağlanacak, makineye verilecekti.

2. Sıraya girmek

3. Yan yana veya üst üste sıralanmak

Örnek:

1. Yağ, peynir satanlar, baharcılar, inci boncuk, koku satanlar sokaklara salaşlar kurar, sıra sıra dizilirler.

1. Yağ, peynir satanlar, baharcılar, inci boncuk, koku satanlar sokaklara salaşlar kurar, sıra sıra dizilirler.


dizim

İlgili Kelimeler:

dizim dizim, söz dizimi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dizilme işi, dizme

Örnek:

1. Kitabın dizimi bitti.

1. Kitabın dizimi bitti.

2. dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , Söz zincirinde birbirini izleyen ve belli bir birim oluşturan ögeler birleşimi, sentagma


dizim dizim
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Peş peşe dizilmiş, düzüm düzüm

Örnek:

1. Engürü caddelerini o zamanlar haftalarca, gece gündüz ... doldurmuş dizim dizim kağnılar, kağnılar, kağnılar geçerdi.

1. Engürü caddelerini o zamanlar haftalarca, gece gündüz ... doldurmuş dizim dizim kağnılar, kağnılar, kağnılar geçerdi.

2. zarf , zarf , halk ağzında , halk ağzında , zarf , zarf , halk ağzında , halk ağzında , Dizilmiş olarak, dizi dizi


dizin

İlgili Kelimeler:

zaman dizini

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir kitabın veya derginin kişi, konu, yer adı vb. bakımından içindekileri yer numarasıyla belirten ve eserin arkasında yer alan alfabetik liste, endeks, indeks, fihrist

2. Belli bir konuda çıkan kitap ve dergideki yazılarla ilişkiyi sağlayan ve ayrı bir kitap veya süreli yayın biçiminde çıkan eser

3. Kitaplık, belge vb. için düzenlenen belli bir bilginin veya belgenin bulunduğu yeri gösteren düzenli liste


dizini (veya dizlerini) dövmek
Anlamı:

1. pişmanlık duymak

Örnek:

1. Ne ettik de kaderimizi İngilizlerle Fransızların kaderine bağladık diye dizlerini döven amatör diplomatlar.

1. Ne ettik de kaderimizi İngilizlerle Fransızların kaderine bağladık diye dizlerini döven amatör diplomatlar.


dizinleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dizinlemek işi


dizinlemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Dizinini yapmak