92406 kayıt bulundu.
başdizgici
1. isim , isim , isim , isim , Basımevinde dizgi işiyle uğraşan kimse, mürettip
başdizgicilik
1. isim , isim , isim , isim , Dizgicinin yaptığı iş, mürettiplik
doludizgin
1. isim , isim , isim , isim , Gemin uçlarına bağlanarak hayvanı yöneltmeye yarayan kayış
1. atı hızlı bir biçimde sürmek
1. Baltasıyla bir hayli vuruşup bir ikisini devirdikten sonra atını güneye çevirerek dizgin boşalttı.
1. Baltasıyla bir hayli vuruşup bir ikisini devirdikten sonra atını güneye çevirerek dizgin boşalttı.
1. düzelmek, belli bir disipline ve sisteme girmek
1. Kötülerin pek azı terbiyeye ve dizgine gelebilir.
1. Kötülerin pek azı terbiyeye ve dizgine gelebilir.
1. -i , -i , -i , -i , Ata dizgin takmak veya atı yürütmek için dizginini oynatmak
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Birinin aşırı davranışlarını önlemek
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dizginlenme ihtimali veya imkânı bulunmak
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dizginleme işi yapılmak veya dizginleme işine konu olmak
1. başkasının yönetimini kabullenmek
1. O koşturmalar yakayı kaptırışın, dizginleri ele verişin açıklamaları gibi geliyordu ona.
1. O koşturmalar yakayı kaptırışın, dizginleri ele verişin açıklamaları gibi geliyordu ona.