Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
dışlayabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -den , -den , -i , -i , -den , -den , Dışlama ihtimali veya imkânı bulunmak


dışlayış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dışlama işi


dışlayıverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dışlayıvermek işi


dışlayıvermek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -den , -den , -i , -i , -den , -den , Çabucak dışlamak


Telaffuz : dışlayı'vermek

dişlek
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dişleri dışarıya doğru çıkık olan (kimse)

Örnek:

1. Kız hafifçe dişlektir, gülünce belli olur.

1. Kız hafifçe dişlektir, gülünce belli olur.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sözünü geçiren, istediğini yaptırabilen (kimse)

Örnek:

1. Hacı Resul'e gelince Çatalkaya'nın ve başka köylerin en dişlek kodamanıydı.

1. Hacı Resul'e gelince Çatalkaya'nın ve başka köylerin en dişlek kodamanıydı.


dişleklik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dişlek olma durumu


dişleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dişlemek işi

2. mimarlık , mimarlık , mimarlık , mimarlık , Dantel biçiminde süsleme


dişlemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir şeyin bir parçasını ısırmak veya koparmak

Örnek:

1. Bu elmayı kim dişledi?

1. Bu elmayı kim dişledi?

2. Çiğnemek

Örnek:

1. Ağızlarına attıkları üzüm tanelerini dişleyip ilk yudumları içtikten sonra birbirlerine baktılar.

1. Ağızlarına attıkları üzüm tanelerini dişleyip ilk yudumları içtikten sonra birbirlerine baktılar.


dişlenebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dişlenebilmek işi


dişlenebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dişlenme ihtimali bulunmak


dişleniş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dişlenme işi


dişlenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dişlenmek işi


dişlenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dişleme işine konu olmak, dişle ısırılmak

2. Tanelenmek, diş tutmak

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Güçlenmek, dediğini yaptırır olmak


dişleri dökülmek
Anlamı:

1. yaşlanmak, ihtiyarlamak


dişletme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dişletmek işi


dişletmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Dişleme işini yaptırmak

2. Bir şeye diş açtırmak

Örnek:

1. Testereyi dişlettim.

1. Testereyi dişlettim.


dişleyebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dişleyebilmek işi


dişleyebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Dişleme ihtimali veya imkânı bulunmak


dişleyiş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dişleme işi


dişleyiverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dişleyivermek işi


dişleyivermek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çabucak veya ansızın dişlemek


Telaffuz : dişleyi'vermek

dişli

İlgili Kelimeler:

uzun dişli, vites dişlisi, çift dişliler

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dişleri olan

2. isim , isim , isim , isim , Dişleri olan çark

3. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kaya balığı

4. isim , isim , isim , isim , Ayakkabıcıların sayayı kalıba çekmek için kullandıkları kerpeten gibi bir araç

5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sözünü geçiren, istediğini yaptırabilen, güçlü (kimse)

Örnek:

1. Tekel Bakanı gibi dişli, partinin ön sıralarında yeri olan bir bakanın kendi söyleyeceklerini önemsemeyeceğini bilirler.

1. Tekel Bakanı gibi dişli, partinin ön sıralarında yeri olan bir bakanın kendi söyleyeceklerini önemsemeyeceğini bilirler.

6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Beklenmedik düzeyde olan


dişli tırnaklı
Anlamı:

1. saldırıcı olan, sözünü geçiren


dişlik
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Boks vb. oyunlarda oyuncuların dişlerini ve dudaklarını korumak için dişlerine yerleştirdikleri kauçuk koruyucu


dişlilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dişli olma durumu