Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
dışkı

İlgili Kelimeler:

dışkısever

Anlamı:

1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Sindirim sonunda anüs yoluyla dışarıya atılan besin artığı, kaka, bok, büyük abdest, kazurat


dışkılama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dışkılamak işi


dışkılamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Dışkıyı dışarı atmak


dışkılayabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dışkılayabilmek işi


dışkılayabilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dışkılama ihtimali veya imkânı bulunmak


dışkılık
Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Bazı omurgalılarda, özellikle keseliler, sürüngenler ve kuşlarda, bağırsak ile sidik ve üreme kanallarının açıldığı yer


dışkısever
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Dışkılarda yaşayan hayvanlar


Telaffuz : dışkı'sever

diskjokey
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Radyo ve diskoteklerde müzik yayınlarını plak veya ses bantları aracılığıyla yöneten kimse


Lisan : İngilizce diskjockey

diskjokeylik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Diskjokeyin işi


disko
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Diskotek


Lisan : İngilizce disco

Telaffuz : di'sko

diskotek
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Plak, ses bandı koleksiyonu

2. Çalınan plak, bant vb. eşliğinde dans edilen kulüp, disko


Lisan : Fransızca discothèque

diskur
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Söylev, nutuk


Lisan : Fransızca discours

diskur geçmek (veya çekmek)
Anlamı:

1. argo , argo , argo , argo , nutuk verir gibi konuşmak

Örnek:

1. Adayın etnoloji kürsüsüne layık olmadığına dair bir diskur geçer.

1. Adayın etnoloji kürsüsüne layık olmadığına dair bir diskur geçer.


dışlama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dışlamak işi


dışlamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -den , -den , -i , -i , -den , -den , Bir kimse veya bir toplum, bir kimse, bir durum, bir düşünce vb.ni yok saymak, ilgilenmemek

Örnek:

1. Durumu düzelmişti, yavaş yavaş kendisini dışlayan topluluğun bireyleri kapılarını açıyordu.

1. Durumu düzelmişti, yavaş yavaş kendisini dışlayan topluluğun bireyleri kapılarını açıyordu.


dışlanabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dışlanabilmek işi


dışlanabilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dışlanma ihtimali veya imkânı bulunmak


dışlanış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dışlanma işi


dışlanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dışlanmak işi

Örnek:

1. Liselerden, felsefe ve mantık derslerinin dışlanması gibi bir gericilik felaketi yaşandı.

1. Liselerden, felsefe ve mantık derslerinin dışlanması gibi bir gericilik felaketi yaşandı.


dışlanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dışarıda tutulmak, bir yere veya topluluğa alınmamak


dışlaştırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dışlaştırmak işi


dışlaştırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Dışa vurmak


dışlaştırtma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dışlaştırtmak işi


dışlaştırtmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Dışlaştırma işini yaptırmak


dışlayabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dışlayabilmek işi