dispanser

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sağlık ocağı

Lisan : Fransızca dispensaire

dispeç

Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Bir ortak avaryada deniz kazasından sonra gemi, yük ve navlunla ilgili kimselerin uğradıkları zararların ve bunlar tarafından yapılan masrafların nasıl, kimler tarafından ve ne oranda karşılanacağını belirlemek için yapılan işlem

2. Deniz sigortası dilinde, ilgili tarafların ortak avaryada kendilerine düşen yükümlülükleri, paylarının önemi ölçüsünde ayrıntılı olarak belirten belge

Lisan : İngilizce dispatch

dispeççi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dispeç işiyle uğraşan uzman

dispeççilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dispeççinin yaptığı iş

dispersiyon eriyik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çok ince katı taneciklerin su vb. sıvılarda erimeden dağılması durumu

disponibilite

Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Bankalarda mevcut nakit ve derhâl paraya çevrilebilecek kıymet

Lisan : Fransızca disponibilité

disprosyum

Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Atom numarası 66, atom ağırlığı 162,5, yoğunluğu 8,54 olan, 1500 °C'de eriyen, açık yeşil renkte çözeltiler veren, az bulunan bir element (simgesi Dy)

Lisan : Fransızca dysprosium

Telaffuz : dispro'syum

dışrak

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Herkesin öğrenmesinde sakınca görülmeyen, gizli kapalı olmayan (her türlü bilgi, öğreti), içrek karşıtı

dışsal

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dışla ilgili, dışa ilişkin, haricî

dışsallaşma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dışsallaşmak işi

Örnek:

1. En genel düzeyde, dışsallaşmanın, Doğu'nun özü olduğu söylenebilir.

1. En genel düzeyde, dışsallaşmanın, Doğu'nun özü olduğu söylenebilir.

dışsallaşmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dışla ilgili, dışa ilişkin olmak

dişsiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dişi olmayan

Örnek:

1. Ağzı yayılıyor, dişsiz yerlerin kara çukurları bir düziye meydana çıkıyor.

1. Ağzı yayılıyor, dişsiz yerlerin kara çukurları bir düziye meydana çıkıyor.

dişsizlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dişsiz olma durumu

Örnek:

1. Dişsizlikten peltek çıkan bir sesle sordu.

1. Dişsizlikten peltek çıkan bir sesle sordu.

dıştan

İlgili Kelimeler:

dıştan evlilik

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Aslında olmayıp sonradan ve dışarının etkisiyle ortaya çıkan (düşünceler)

dıştan evlilik

Anlamı:

1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Dış evlilik

dişten tırnaktan artırmak

Anlamı:

1. dişinden tırnağından artırmak

Örnek:

1. Sabah akşam nerede, kimin tarlasında iş varsa gittik, dişten tırnaktan artırdık, zorla üç beş kuruş sahibi olduk.

1. Sabah akşam nerede, kimin tarlasında iş varsa gittik, dişten tırnaktan artırdık, zorla üç beş kuruş sahibi olduk.

distribütör

Anlamı:

1. isim , isim , teknik , teknik , isim , isim , teknik , teknik , Dağıtıcı

Lisan : Fransızca distributeur

distribütörlük

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Distribütörün yaptığı iş, dağıtıcılık

ditilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ditilmek işi

ditilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ditme işi yapılmak

ditiramp

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eski Yunanların Dionysos şerefine okudukları tören şarkısı

2. Lirik şiir

Lisan : Fransızca dithyrambe

ditme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ditmek işi

ditmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yün, pamuk vb.ni tellere ayırarak kabartmak

2. Elle çok küçük parçalara ayırmak

Örnek:

1. Haşlanan etleri soğuduktan sonra didiniz.

1. Haşlanan etleri soğuduktan sonra didiniz.

diva

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sinema, tiyatro, müzik, dans, bale vb. sanatlara emek vermiş, alanında uzmanlaşmış ve tanınmış olan kadın sanatçı

Lisan : İtalyanca diva

dival

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Altı mukavva ile beslenmiş, üstü sırmalı işleme

Lisan : Farsça divāl