dışınlı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Bir şeyin, bir düşüncenin aslında ve gerçeğinde olmayıp onun dışında kalan, öze bağlı olmayıp arızi olan, öz dışı, özünlü karşıtı

disiplin

İlgili Kelimeler:

disiplin cezası, disiplin kurulu, disiplin suçu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir topluluğun, yasalarına ve düzenle ilgili yazılı veya yazısız kurallarına titizlik ve özenle uyması durumu, sıkı düzen, düzence, düzen bağı, zapturapt

Örnek:

1. Bu belki de ordu için şart olan disiplin ruhunu bende bulamamış olmalarındandır.

1. Bu belki de ordu için şart olan disiplin ruhunu bende bulamamış olmalarındandır.

2. Kişilerin içinde yaşadıkları topluluğun genel düşünce ve davranışlarına uymalarını sağlamak amacıyla alınan önlemlerin bütünü

Örnek:

1. Bazı kibar semtlerde ve Beyoğlu'nda bu disiplin biraz gevşerdi.

1. Bazı kibar semtlerde ve Beyoğlu'nda bu disiplin biraz gevşerdi.

3. Öğretim konusu olan veya olabilecek bilgilerin bütünü, bilim dalı

Lisan : Fransızca discipline

disiplin cezası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Disiplin suçlarından birini işleyen kimseye davranışlarının ağırlık derecesine göre verilen ceza

disiplin kurulu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Disiplin kurallarına aykırı davranan kimselerin suçlarını tespit ederek uygun cezaları vermekle görevli kurul

disiplin suçu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eğitim ve iş hayatında bir kimsenin disiplin yönetmeliğine aykırı davranışı

disipline

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , `Sıkı düzen ve denetim altına alınmak, zapturapt altına alınmak, denetim altında tutulmak` anlamlarında disipline edilmek, `sıkı düzen ve denetim altına almak, zapturapt altına almak` anlamlarında disipline etmek, `kendi kendine veya dış etkilerle düzen ve denetim altına girmek` anlamında disipline olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz

Lisan : Fransızca discipliné

disipline girmek

Anlamı:

1. disiplinli bir biçimde yaşamaya başlamak

Örnek:

1. İnsan hoşlandığı işte hamaratlaşıyor, gerekli disipline farkına bile varmadan giriyor.

1. İnsan hoşlandığı işte hamaratlaşıyor, gerekli disipline farkına bile varmadan giriyor.

disiplinli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Disiplini olan

Örnek:

1. Mustafa disiplinli çocuk, pek meraklı da değil, istediğin gibi yönlendirebilirsin.

1. Mustafa disiplinli çocuk, pek meraklı da değil, istediğin gibi yönlendirebilirsin.

disiplinlilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Disiplinli olma durumu

disiplinsiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Disiplini olmayan

Örnek:

1. Disiplinsiz sınıf.

1. Disiplinsiz sınıf.

disiplinsizce

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Disiplinsiz bir biçimde

Telaffuz : disiplinsi'zce

disiplinsizlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Disiplinsiz olma durumu

dişisel

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Şuh

Örnek:

1. İnsanı bazen dişisel bir varlık gibi etkileyebildiğine tanık olmuştu.

1. İnsanı bazen dişisel bir varlık gibi etkileyebildiğine tanık olmuştu.

dişisellik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dişisel oma durumu

dişiyle tırnağıyla

Anlamı:

1. zarf , zarf , mecaz , mecaz , zarf , zarf , mecaz , mecaz , Bütün gücünü kullanarak

Örnek:

1. Ama daha üstününe, daha başarılıya ulaşabilmek için dişiyle tırnağıyla son enerji damlası bitene kadar boğuşacak.

1. Ama daha üstününe, daha başarılıya ulaşabilmek için dişiyle tırnağıyla son enerji damlası bitene kadar boğuşacak.

2. Sıkıntılara katlanarak

disk

İlgili Kelimeler:

disk atma, diskçalar, disk zımpara, manyetik disk, yoğun disk

Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Disk atmada kullanılan, erkekler için 2, kadınlar için 1 kilogram ağırlığında, genellikle metal bir çember ile çevrelenmiş tahta ağırşak

2. Gramofon plağı

3. anatomi , anatomi , anatomi , anatomi , İçinde jelatin benzeri madde içeren omurlar arasındaki kapsüllü yuvarlak yapı

4. fizik , fizik , fizik , fizik , İnce ve çapı oldukça büyük teker şeklinde parça

5. bilişim , bilişim , bilişim , bilişim , Yoğun disk

Lisan : Fransızca disque

disk atma

Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Atletizmde disk fırlatma yarışması

disk zımpara

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mermer ve metal maddeleri kesmeye veya temizleyip parlatmaya yarayan alet

diskalifiye

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yarış dışı bırakılmış

Lisan : Fransızca disqualifié

diskalifiye etmek

Anlamı:

1. yarış dışı bırakmak

diskalifiye olmak

Anlamı:

1. yarış dışı bırakılmak

diskçalar

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Özel yöntemlerle yoğun disk üzerine kaydedilen müzikleri dinlemeye yarayan araç

Telaffuz : di'skçalar

diskçi

Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Disk atan kimse

diskçilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Diskçi olma durumu

disket

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bilgisayardaki işlemlerin kaydedildiği manyetik araç

Örnek:

1. Bilgisayarındaki disketi çıkarıyor, resimlerle birlikte büyükçe bir sarı zarfa koyuyor.

1. Bilgisayarındaki disketi çıkarıyor, resimlerle birlikte büyükçe bir sarı zarfa koyuyor.

Lisan : Fransızca disquette