92406 kayıt bulundu.
havalı direksiyon
1. isim , isim , isim , isim , Taşıta istenilen yönü vermeye ve taşıtı belirli bir doğrultuda götürmeye yarayan düzenek, yönelteç
1. Önümüze geçen pahalı bir Alman arabasıydı, direksiyonundaki de bir başka kalas.
1. Önümüze geçen pahalı bir Alman arabasıydı, direksiyonundaki de bir başka kalas.
Lisan : Fransızca direction
1. aracı istenilen yöne çevirebilmek için direksiyonu o yöne hızla döndürmek
1. aracı kullanmak üzere sürücü yerine oturmak
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , bir işin yönetimini üzerine almak
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Aracısız
1. İki devlet arasında direkt ilişki yok.
1. İki devlet arasında direkt ilişki yok.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Doğru olarak, hiçbir yerde durmadan, duraksız, doğruca
1. Bu otobüs direkt İstanbul'a gider.
1. Bu otobüs direkt İstanbul'a gider.
3. zarf , zarf , zarf , zarf , Doğrudan, doğrudan doğruya
1. Sınıfını direkt geçen öğrenci.
1. Sınıfını direkt geçen öğrenci.
Lisan : Fransızca direct
1. talimat almak, emredilmek
1. Herkes benden emir, direktif almaya mecbur değil!
1. Herkes benden emir, direktif almaya mecbur değil!
1. talimat vermek, emretmek, buyurmak
1. Projelere, tasavvurlara geçildi, Paşa direktifler veriyordu.
1. Projelere, tasavvurlara geçildi, Paşa direktifler veriyordu.
teknik direktör
1. isim , isim , isim , isim , Yönetmen
Lisan : Fransızca directeur
1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Bir şeyi dikine koymak, dayamak, durdurmak
2. -e , -e , mecaz , mecaz , -e , -e , mecaz , mecaz , Direnmek, karşı koymak, inat etmek, ısrar etmek
balast direnç, öz direnç
1. isim , isim , isim , isim , Dayanma, karşı koyma gücü, mukavemet
1. Başarısızlık benim bilmediğim bir virüs, buna karşı direncim yok.
1. Başarısızlık benim bilmediğim bir virüs, buna karşı direncim yok.
2. fizik , fizik , fizik , fizik , Bir nesnenin elektrik akımına karşı dayanma özelliği, mukavemet, rezistans
3. fizik , fizik , fizik , fizik , Bir çevrime istenilen değerde ek direnç katmak için kullanılan düzen, mukavemet, rezistans
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Direnci olan
1. Bilinçli ve dirençli dediğimiz insan, somut bir durumu, bu soyut olanla yüklenmeye ve taşımaya çalışıyor.
1. Bilinçli ve dirençli dediğimiz insan, somut bir durumu, bu soyut olanla yüklenmeye ve taşımaya çalışıyor.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dirençsiz bir duruma gelmek
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Direnme ihtimali veya imkânı bulunmak
1. Direnebilir de konuşmazsam bırakmak zorunda kalırlar.
1. Direnebilir de konuşmazsam bırakmak zorunda kalırlar.