92406 kayıt bulundu.
dirhem dirhem, bir dirhem
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Okkanın dört yüzde birine eşit olan, 3,207 gramlık eski bir ağırlık ölçüsü
2. Bir tür gümüş para
Lisan : Arapça dirhem
1. çok az ve zorla konuşmak
1. Üstadı, profesörle taban tabana zıt yaradılışlı bir insandı yani dirhemle lakırtı söylüyordu.
1. Üstadı, profesörle taban tabana zıt yaradılışlı bir insandı yani dirhemle lakırtı söylüyordu.
diri diri, diri örtü
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yaşamakta olan, yaşayan, canlı, ölü karşıtı
1. Duydum, görmedimse de hortlayan ölüleri / Fakat hortlak diriden kimin vardır haberi?
1. Duydum, görmedimse de hortlayan ölüleri / Fakat hortlak diriden kimin vardır haberi?
2. Güçlü, zinde
1. Diri bir adam.
1. Diri bir adam.
3. Solmamış, pörsümemiş
1. Diri çiçek. Diri yaprak.
1. Diri çiçek. Diri yaprak.
4. Gereği kadar pişmemiş
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Canlı canlı, taptaze
1. Tam bu sırada iri iri, diri diri kolyozlar geldi.
1. Tam bu sırada iri iri, diri diri kolyozlar geldi.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Canlı olarak
1. Sanki toprak altına diri diri gömülen benim.
1. Sanki toprak altına diri diri gömülen benim.
1. dinç, sağlıklı görünmek
2. pirinç, bulgur vb. bakliyat gereği kadar pişmemiş olmak
1. Pirinçler biraz diri kalmış.
1. Pirinçler biraz diri kalmış.
1. isim , isim , isim , isim , Ormanlık bölgelerde ağaçların altında yeşeren çalı, çırpı veya odunsu bitkiler
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Esirgeme
Lisan : Farsça dirīġ
Telaffuz : diri:ğ
diriksel ısı
1. sıfat , sıfat , biyoloji , biyoloji , sıfat , sıfat , biyoloji , biyoloji , Diri ile, canlı ile ilgili, canlılar üzerinde olan, diril
1. isim , isim , isim , isim , Şilte yüzü veya gömlek yapmaya yarar pamuklu bir kumaş
Lisan : Almanca Drill
diril ısı
1. sıfat , sıfat , biyoloji , biyoloji , sıfat , sıfat , biyoloji , biyoloji , Diriksel
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dirilme ihtimali bulunmak
1. Esasen ölüler ne büsbütün ölür ne de büsbütün dirilebilir.
1. Esasen ölüler ne büsbütün ölür ne de büsbütün dirilebilir.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bitkin, pörsümüş veya solmuşken yeniden diri duruma gelmek
1. isim , isim , isim , isim , Dirilme işi, canlanma
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yeni bir atılımla güç kazanma
3. din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , Dinî inanışlara göre ölümden sonra dirilme, basübadelmevt
1. Huşu içinde, başları önlerine eğik olarak oturmaları hep ölümden sonraki ve dirilişten evvelki hâlete işarettir.
1. Huşu içinde, başları önlerine eğik olarak oturmaları hep ölümden sonraki ve dirilişten evvelki hâlete işarettir.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çabucak veya ansızın dirilmek
Telaffuz : dirili'vermek
1. isim , isim , isim , isim , Dirilmek işi
1. Bizim dirilmemiz için millî varlığın kaynağı olan millî kültür eserleriyle beslenmemiz lazımdır.
1. Bizim dirilmemiz için millî varlığın kaynağı olan millî kültür eserleriyle beslenmemiz lazımdır.
öle dirile
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Güçlenip canlanmak
1. Bir bardak suyu içince dirildi.
1. Bir bardak suyu içince dirildi.
2. Bitki solmuş, pörsümüş durumdayken yeniden canlılık kazanmak, diri duruma gelmek
3. Hasta yeniden sağlığını kazanmak, iyileşmek
4. Öldüğü sanılan şey canlanmak
1. Masal bu, ölüyken dirilmiş, kabirden dışarı atlamış insanların masalı.
1. Masal bu, ölüyken dirilmiş, kabirden dışarı atlamış insanların masalı.
5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yeniden etkin olmak, geçerli duruma gelmek
1. Aruz ölçüsü bir gün yeniden dirilecek mi bilmiyorum.
1. Aruz ölçüsü bir gün yeniden dirilecek mi bilmiyorum.