Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
dilek

İlgili Kelimeler:

dilek kipi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir kimsenin dilediği şey, istek, talep, temenni, rica, murat

Örnek:

1. Denizciler, koro hâlinde iyi dileklerini tekrarladılar.

1. Denizciler, koro hâlinde iyi dileklerini tekrarladılar.


dilek kipi
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Türkçede -se eki ile kurulan ve dileme kavramı veren kip

Örnek:

1. Gelsem, gelsen, gelse, gelsek, gelseniz, gelseler.

1. Gelsem, gelsen, gelse, gelsek, gelseniz, gelseler.


dilekçe
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir dileği bildirmek için resmî makamlara sunulan, imzalı ve adresli, pullu veya pulsuz yazı, istida, arzuhâl

Örnek:

1. Dilekçeyi yazmaya başlamadan önce Zeliş'in nüfus cüzdanını inceledi.

1. Dilekçeyi yazmaya başlamadan önce Zeliş'in nüfus cüzdanını inceledi.


dileme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dilemek işi


dilemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Birinden bir şeyin yapılmasını istemek, rica etmek, arzu etmek

Örnek:

1. Yalnız bu hususta beni bağışlamanızı dilerim.

1. Yalnız bu hususta beni bağışlamanızı dilerim.

2. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Biri için bir dilekte bulunmak

Örnek:

1. Karadakiler her lisandan hayırlı yolculuklar dilediler.

1. Karadakiler her lisandan hayırlı yolculuklar dilediler.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kendi düşünce, görüş ve isteğini yapmak


dilemma
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , mantık , mantık , isim , isim , eskimiş , eskimiş , mantık , mantık , İkilem


Lisan : Yunanca

dilenci

İlgili Kelimeler:

dilenci çanağı, dilenci vapuru, dilenemez dilenci, gönül dilencisi, medine dilencisi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Geçimini dilenerek sağlayan kimse

Örnek:

1. Yolumun üzerinde her sabah tesadüf ettiğim bir dilenci var.

1. Yolumun üzerinde her sabah tesadüf ettiğim bir dilenci var.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Israrlı bir biçimde ve arsızca bir şeyi isteyen kimse

Örnek:

1. O muhabbet dilencisinin yalvarmalarına bir tek kelime ile cevap vermedi.

1. O muhabbet dilencisinin yalvarmalarına bir tek kelime ile cevap vermedi.


dilenci bir olsa şekerle beslenir
Anlamı:

1. `yardım bekleyen bir tane olsa umduğundan aşırı şeyler verilerek sevindirilir ancak bunların sayısı çok olduğundan hepsine aynı cömertlik gösterilemez` anlamında kullanılan bir söz


dilenci çanağı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dilencilerin sadakalarını topladığı küçük, çukur kap

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İçinde her şeyden biraz bulunan kap vb


dilenci vapuru
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bütün iskelelere uğrayarak sefer yapan vapur

Örnek:

1. Bu kaçıncı duruş? Dilenci vapurlarını da geçti diye bağırdı.

1. Bu kaçıncı duruş? Dilenci vapurlarını da geçti diye bağırdı.


dilencilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dilencinin yaptığı iş

Örnek:

1. Kendine yeni bir meslek seçmesini bildiğinden dilencilikte karar kıldı.

1. Kendine yeni bir meslek seçmesini bildiğinden dilencilikte karar kıldı.

2. Dilenci olma durumu


dilencilik etmek
Anlamı:

1. dilenmek


dilencinin torbası dolmaz
Anlamı:

1. `şundan bundan yardım dileyerek geçinmeye çalışanların istekleri bitmez` anlamında kullanılan bir söz


dilenciye borçlu olma, ya düğünde ister ya bayramda
Anlamı:

1. `çıkarından başka bir şey düşünmeyen kimse ile ilişki kurma, seni nerede rahatsız edeceği belli olmaz` anlamında kullanılan bir söz


dilenciye hıyar vermişler de eğri diye beğenmemiş
Anlamı:

1. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , `hem gereksinim duyduğu konuda yardım istiyor hem de yapılan yardımı küçümsüyor` anlamında kullanılan bir söz


dilendirilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dilendirilmek işi


dilendirilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dilenme işi yaptırılmak


dilendirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dilendirmek işi


dilendirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Dilenecek duruma getirmek

2. Dilencilik yaptırmak


dilenebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dilenebilmek işi


dilenebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dilenme ihtimali veya imkânı bulunmak


dilenemez dilenci
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Yoksulluğa düştüğü hâlde durumunu kimseye açmayan kimse


dileniş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dilenme işi


dilenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dilenmek işi


dilenmek fiil

İlgili Kelimeler:

dilenemez dilenci

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sadaka istemek

Örnek:

1. Cami kapısında avuç açar dilenirim de onun evine gitmem.

1. Cami kapısında avuç açar dilenirim de onun evine gitmem.

2. -den , -den , mecaz , mecaz , -den , -den , mecaz , mecaz , Kendisini acındırarak bir kimseden bir şey istemek

Örnek:

1. Karşılığı beklenen sevgiye sevgi denmez / Sevdalılar yalvarır fakat bir şey dilenmez

1. Karşılığı beklenen sevgiye sevgi denmez / Sevdalılar yalvarır fakat bir şey dilenmez