dil dalaşı

Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Tartışma

dil dalaşı etmek

Anlamı:

1. tartışmak

Örnek:

1. Köşede kadınlarla şakalaşıyor, çocuklarla dil dalaşı ettikten sonra dükkâna dalıyordu.

1. Köşede kadınlarla şakalaşıyor, çocuklarla dil dalaşı ettikten sonra dükkâna dalıyordu.

dil ebeliği

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Laf ebeliği

dil ebesi

Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Laf ebesi

dil felsefesi

Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Dilin özü, kökeni, anlamı, yapısı üzerine araştırmalar yapan felsefe dalı

dil kavgası

Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Tartışma

dil laboratuvarı

Anlamı:

1. isim , isim , dil bilimi , dil bilimi , isim , isim , dil bilimi , dil bilimi , Yabancı dil öğretiminde, kayıtlı dil malzemesiyle ders yapılan yer

2. Ses bilimi çalışmalarında seslerin elektronik araçlarla incelenip değerlendirildiği yer

dil oğlanı

Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Tanzimattan önce yabancı elçilerin devlet erkânı ile görüşmelerinde Türkçe çevirmenlik yapmak üzere yetiştirilen kimse

dil öğrenimi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir dili öğrenme işi

dil öğretimi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir dili öğretme işi

dil pelesengi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Söz arasında yerli yersiz söylenen ve tekrarlanan söz

dil peyniri

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Koyun sütünden yapılan, yağlı, lezzetli, tuzsuz peynir

dil şakası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağız şakası

dil sürçmesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağızdan yanlış söz çıkma, sürçülisan

Örnek:

1. Bir dil sürçmesi sonucu, bu tartışmayı yarım saat kadar yürütmüşüm.

1. Bir dil sürçmesi sonucu, bu tartışmayı yarım saat kadar yürütmüşüm.

2. İstenmeyen bir konudan söz etme

3. Konuşma sırasında kelimeleri yanlış söyleme

dil tutmak

Anlamı:

1. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , sorguya çekmek için düşman askeri yakalamak

dil tutukluğu

Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Dilin iyi çalışmamasından ileri gelen söyleme güçlüğü, anartri

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Herhangi bir sebeple konuşamama

dil uzatmak

Anlamı:

1. bir kimse veya bir şey için kötü söylemek

Örnek:

1. Başka ulusların kabahatleri ne olursa olsun, dost ve düşman bize nasıl dil uzatırlarsa uzatsın...

1. Başka ulusların kabahatleri ne olursa olsun, dost ve düşman bize nasıl dil uzatırlarsa uzatsın...

dil yarası

Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Acı sözün yarattığı kırgınlık

dil yarası

Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Gönül yarası

Örnek:

1. Dedim dilber niçin sararıp soldun / Dedi çektiklerim dil yarasıdır

1. Dedim dilber niçin sararıp soldun / Dedi çektiklerim dil yarasıdır

dılak

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Bızır

dilaltı

Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Genellikle kalp hastalıklarında hızlı ve kesin etki sağlamak için dilin altına konularak emilen ilaç

2. hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Tavuklarda görülen bir hastalık

Telaffuz : di'laltı

dilatometre

Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Genleşmeölçer

Lisan : Fransızca dilatomètre

Telaffuz : dilatome'tre, l ince okunur

dilaver

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yiğit, delikanlı

Lisan : Farsça dilāver

Telaffuz : dila:ver, l ince okunur

dilbasar

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hekimlerin boğazı görebilmek için dili bastırdıkları araç, abeslang

2. Ecza karıştırmakta kullanılan yassı araç, abeslang

Telaffuz : di'lbasar

dilbaz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Güzel söz söyleyen, konuşmasıyla ikna eden

Örnek:

1. Benli küheylan çok yaman, çok dilbaz, çok dessas bir karı.

1. Benli küheylan çok yaman, çok dilbaz, çok dessas bir karı.

Lisan : Türkçe dil + Farsça -bāz