Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
dikivermek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Ansızın veya çabucak dikmek


Telaffuz : diki'vermek

dikiz

İlgili Kelimeler:

dikiz aynası

Anlamı:

1. isim , isim , argo , argo , isim , isim , argo , argo , Gözetleme


Lisan : Rumca

dikiz aynası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Taşıtlara veya yol dönemeçlerine arka tarafı görebilmek için konulan ayna

Örnek:

1. Gözü arabanın dikiz aynasına ilişince yeniden sol gerisinde o siyah taksiyi seçer gibi oluyor.

1. Gözü arabanın dikiz aynasına ilişince yeniden sol gerisinde o siyah taksiyi seçer gibi oluyor.


dikiz etmek (veya geçmek)
Anlamı:

1. gözetlemek

Örnek:

1. İsterseniz siz masanın altından dikiz edin ama belli olmasın.

1. İsterseniz siz masanın altından dikiz edin ama belli olmasın.


dikizci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gözetleyici


dikizcilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gözetleyicilik


dikize almak
Anlamı:

1. gözetlemek

Örnek:

1. Jale ... bilmem ben onu yine yakın dikize almış mıydım?

1. Jale ... bilmem ben onu yine yakın dikize almış mıydım?


dikizleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gözetleme


dikizlemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , argo , argo , -i , -i , argo , argo , Gözetlemek


dikizleniş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gözetleniş


dikizlenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gözetlenme


dikizlenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Gözetlenmek


dikizletme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gözetletme


dikizletmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Gözetletmek


dikizleyebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gözetleyebilme


dikizleyebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Gözetleyebilmek


dikizleyiş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gözetleyiş


dikizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gözetleme deliği


dikkafalı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Dikbaşlı

Örnek:

1. Ne yapsa, ne söylese bu dikkafalı kızı fikrinden döndüremeyeceğini biliyordu.

1. Ne yapsa, ne söylese bu dikkafalı kızı fikrinden döndüremeyeceğini biliyordu.


Telaffuz : di'kkafalı

dikkafalılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dikbaşlılık


dikkat

İlgili Kelimeler:

dikkat toplaşımı, nazarıdikkat

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Duygularla düşünceyi bir şey üzerinde toplama, uyanıklık

Örnek:

1. Onun kalbini, haysiyetini kıracak sözler söylenmeden bu zarif hareketle her şeyin anlatılmış olması dikkate şayandır.

1. Onun kalbini, haysiyetini kıracak sözler söylenmeden bu zarif hareketle her şeyin anlatılmış olması dikkate şayandır.

2. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , `Dikkat ediniz!` anlamında kullanılan bir uyarma sözü

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İlgi, özen


Lisan : Arapça diḳḳat

dikkat (veya dikkati) çekmek
Anlamı:

1. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , ilgi toplamak

Örnek:

1. Hangi konudan söz etse dikkati çekecek bir hava veriyor.

1. Hangi konudan söz etse dikkati çekecek bir hava veriyor.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , göze batmak, fark edilmek

Örnek:

1. Bu kadın iyi terzi elinden çıkmış koyu renk elbiseleri içinde biçimli vücuduyla az sonra dikkati çeker.

1. Bu kadın iyi terzi elinden çıkmış koyu renk elbiseleri içinde biçimli vücuduyla az sonra dikkati çeker.


Ön Takı : (biri)

dikkat çekmek
Anlamı:

1. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , `dikkat` komutunu yüksek sesle söylemek


dikkat etmek
Anlamı:

1. duygularla düşünceyi bir şey üzerinde toplamak, uyanık davranmak

Örnek:

1. Biraz dikkat etsek görürüz ki insanların çoğu yarı deli, yarı iradelidir.

1. Biraz dikkat etsek görürüz ki insanların çoğu yarı deli, yarı iradelidir.

2. gözüne çarpmak veya ilgisini çekmek

Örnek:

1. Dikkat ettiniz mi neler söyledi?

1. Dikkat ettiniz mi neler söyledi?

3. özen göstermek

Örnek:

1. Yediklerime dikkat etmem gerekiyor.

1. Yediklerime dikkat etmem gerekiyor.


dikkat kesilmek
Anlamı:

1. bütün dikkatini bir şey üzerinde toplamak

Örnek:

1. Naci, dikkat kesilmiş, bütün davranışlarımı izliyor.

1. Naci, dikkat kesilmiş, bütün davranışlarımı izliyor.