92406 kayıt bulundu.
dikiz aynası
1. isim , isim , argo , argo , isim , isim , argo , argo , Gözetleme
Lisan : Rumca
1. isim , isim , isim , isim , Taşıtlara veya yol dönemeçlerine arka tarafı görebilmek için konulan ayna
1. Gözü arabanın dikiz aynasına ilişince yeniden sol gerisinde o siyah taksiyi seçer gibi oluyor.
1. Gözü arabanın dikiz aynasına ilişince yeniden sol gerisinde o siyah taksiyi seçer gibi oluyor.
1. gözetlemek
1. İsterseniz siz masanın altından dikiz edin ama belli olmasın.
1. İsterseniz siz masanın altından dikiz edin ama belli olmasın.
1. gözetlemek
1. Jale ... bilmem ben onu yine yakın dikize almış mıydım?
1. Jale ... bilmem ben onu yine yakın dikize almış mıydım?
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Dikbaşlı
1. Ne yapsa, ne söylese bu dikkafalı kızı fikrinden döndüremeyeceğini biliyordu.
1. Ne yapsa, ne söylese bu dikkafalı kızı fikrinden döndüremeyeceğini biliyordu.
Telaffuz : di'kkafalı
dikkat toplaşımı, nazarıdikkat
1. isim , isim , isim , isim , Duygularla düşünceyi bir şey üzerinde toplama, uyanıklık
1. Onun kalbini, haysiyetini kıracak sözler söylenmeden bu zarif hareketle her şeyin anlatılmış olması dikkate şayandır.
1. Onun kalbini, haysiyetini kıracak sözler söylenmeden bu zarif hareketle her şeyin anlatılmış olması dikkate şayandır.
2. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , `Dikkat ediniz!` anlamında kullanılan bir uyarma sözü
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İlgi, özen
Lisan : Arapça diḳḳat
1. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , ilgi toplamak
1. Hangi konudan söz etse dikkati çekecek bir hava veriyor.
1. Hangi konudan söz etse dikkati çekecek bir hava veriyor.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , göze batmak, fark edilmek
1. Bu kadın iyi terzi elinden çıkmış koyu renk elbiseleri içinde biçimli vücuduyla az sonra dikkati çeker.
1. Bu kadın iyi terzi elinden çıkmış koyu renk elbiseleri içinde biçimli vücuduyla az sonra dikkati çeker.
Ön Takı : (biri)
1. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , `dikkat` komutunu yüksek sesle söylemek
1. duygularla düşünceyi bir şey üzerinde toplamak, uyanık davranmak
1. Biraz dikkat etsek görürüz ki insanların çoğu yarı deli, yarı iradelidir.
1. Biraz dikkat etsek görürüz ki insanların çoğu yarı deli, yarı iradelidir.
2. gözüne çarpmak veya ilgisini çekmek
1. Dikkat ettiniz mi neler söyledi?
1. Dikkat ettiniz mi neler söyledi?
3. özen göstermek
1. Yediklerime dikkat etmem gerekiyor.
1. Yediklerime dikkat etmem gerekiyor.
1. bütün dikkatini bir şey üzerinde toplamak
1. Naci, dikkat kesilmiş, bütün davranışlarımı izliyor.
1. Naci, dikkat kesilmiş, bütün davranışlarımı izliyor.