92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Üzerinde yer yer diken gibi sivri çıkıntıları olan ve bir yeri korumak, geçişi güçleştirmek için kullanılan tel
1. Sıra sıra demir beton direkler arasında dikenli teller gerilmişti.
1. Sıra sıra demir beton direkler arasında dikenli teller gerilmişti.
1. isim , isim , isim , isim , Zorluk, sıkıntı ve üzüntü ile dolu olan süreç
1. Şarkıcı olmak için yana tutuşa geçtiğim tutkunun dikenli yollarından söz edemeyeceğim.
1. Şarkıcı olmak için yana tutuşa geçtiğim tutkunun dikenli yollarından söz edemeyeceğim.
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kemiksi balıklar takımının bir alt familyası (Acanthodii)
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Biraz dikenli
1. Dikenlice bir yolda yürüdük.
1. Dikenlice bir yolda yürüdük.
çakırdikenlik
1. isim , isim , isim , isim , Dikenli bitkileri çok olan yer
1. Dünyada kurumayan, dikenlik hâline gelmeyen hiçbir yeşil köşe kalmıyor.
1. Dünyada kurumayan, dikenlik hâline gelmeyen hiçbir yeşil köşe kalmıyor.
dikensi çıkıntı
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dikene benzer, dikeni andıran, diken gibi, dikenimsi
1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Omurların, sırt boyunca alt alta duran kemik çıkıntıları
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dikeni olmayan
2. zarf , zarf , mecaz , mecaz , zarf , zarf , mecaz , mecaz , Sıkıntısız, üzüntüsüz bir biçimde
1. Her güzel dakika gibi hiç dikensiz geçen bu rüya ve saadet hayatı da bitmek lazım geliyordu.
1. Her güzel dakika gibi hiç dikensiz geçen bu rüya ve saadet hayatı da bitmek lazım geliyordu.
1. `iyi veya güzel olan her şeyin az çok sıkıntı veren bir yanı da bulunur` anlamında kullanılan bir söz
dikey geçiş
1. sıfat , sıfat , matematik , matematik , sıfat , sıfat , matematik , matematik , Başka bir doğru ile kesiştiğinde onunla birlikte dik açı oluşturan (doğru çizgi), amudi
1. a, b doğrusuna c noktasından dikey bir doğru indirilince 90 derecelik açı oluşur.
1. a, b doğrusuna c noktasından dikey bir doğru indirilince 90 derecelik açı oluşur.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Dik olarak
1. isim , isim , eğitim bilimi , eğitim bilimi , isim , isim , eğitim bilimi , eğitim bilimi , İki yıllık yüksekokullardan mezun olanların, belirli koşulları yerine getirerek fakültelerde okuma hakkı elde etmesi
1. sıfat , sıfat , matematik , matematik , sıfat , sıfat , matematik , matematik , Birbiriyle veya kesim noktasındaki teğetleriyle dik açı yapacak biçimde kesişen
1. Dikgen doğrular. Dikgen eğriler.
1. Dikgen doğrular. Dikgen eğriler.
Telaffuz : di'kgen
1. isim , isim , isim , isim , Tarımla uğraşan kimse, çiftçi
2. Sökük ayakkabıları onaran kimse
3. Yeni yapılan ayakkabıların dikiş işini yapan kimse
4. Dikişçi
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dikilme ihtimali veya imkânı bulunmak
1. isim , isim , isim , isim , İzmir iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : diki'li
1. isim , isim , isim , isim , Önemli bir olayın durumu veya bir zaferin anısı için dikilmiş tek parça yüksek taş, obelisk
1. bir yerde kısa bir süre ayakta beklemek
1. Dükkânın önünde bu kadar dikilip kalmasının sebebi de bu olabilirdi.
1. Dükkânın önünde bu kadar dikilip kalmasının sebebi de bu olabilirdi.