Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
depozito
Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Güvence akçesi

2. Kabıyla birlikte satılan bir malın kabı için alınan ve kap geri getirildiğinde alıcıya verilen para


Lisan : İtalyanca deposito

depozitolu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Depozitosu olan


depozitosuz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Depozitosu olmayan


deprem

İlgili Kelimeler:

deprem bilimi, deprem bölgesi, depremçizer, deprem konteyneri, deprem kuşağı, deprem merkezi, deprem ocağı, deprem ortası, depremyazar, artçı deprem, eş deprem, deniz depremi

Anlamı:

1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Yer kabuğunun derin katmanlarının kırılıp yer değiştirmesi veya yanardağların püskürme durumuna geçmesi yüzünden oluşan sarsıntı, yer sarsıntısı, hareket, zelzele

Örnek:

1. Okuldayken bir öğle sonu hafif bir depremde otel çökmüş.

1. Okuldayken bir öğle sonu hafif bir depremde otel çökmüş.


deprem bilimci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Deprem bilimiyle uğraşan kimse, sismolog


deprem bilimi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Depremleri, yer sarsıntılarını inceleyen bilim, sismoloji


deprem bilimsel
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Deprem bilimi ile ilgili, sismolojik


deprem bölgesi
Anlamı:

1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Depremlerin sık sık oluştuğu, gevşek ve kırık yer altı kuşağı


deprem konteyneri
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Doğal afet zamanlarında kullanılmak üzere gereksinim duyulabilecek çadır, battaniye, ilk yardım ve kurtarma malzemelerini barındıran, yerleşim merkezlerinde belirli noktalara konulan özel büyük dolap


deprem kuşağı
Anlamı:

1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Depremlerin oluştuğu belli bir düzlemde yer alan bölgeler


deprem merkezi
Anlamı:

1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Depremin oluştuğu odak nokta ve yayıldığı yer


deprem ocağı
Anlamı:

1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Deprem dalgalarının başladığı nokta, hiposantır


deprem ortası
Anlamı:

1. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , Depremin gerçekleşmesine neden olan fay kırılmasının tam olarak gerçekleştiği yer, merkez üs, episantır


depremçizer
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Depremyazar


Telaffuz : depre'mçizer

depremsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Deprem görülmeyen (bölge)


depremsizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Depremsiz olma durumu


depremyazar
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Depremlerin yerini, süresini, şiddetini tespit eden çok duyarlı cihaz, sismograf


Telaffuz : depre'myazar

depremzede
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Depremde zarar görmüş kimse

Örnek:

1. Eksi yirmi derecede Kızılay'ın çadırları içinde titreşen depremzedeler, donmama savaşı veriyor.

1. Eksi yirmi derecede Kızılay'ın çadırları içinde titreşen depremzedeler, donmama savaşı veriyor.


Lisan : Türkçe deprem + Farsça -zede

deprenebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Deprenebilmek işi


deprenebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Deprenme ihtimali veya imkânı bulunmak


depreniş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Deprenme işi


deprenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Deprenmek işi


deprenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Kımıldamak, hareket etmek, sarsılmak


depreşebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Depreşebilmek işi


depreşebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Depreşme ihtimali veya imkânı bulunmak