Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
denli densiz
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Uygunsuz, yakışıksız ve saygısız bir biçimde


denlilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Denli olma durumu


denme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Denmek işi


denmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ad verilmek

Örnek:

1. Kadının köylü kılığına girmiş bir şehir kızı denecek kadar nazlı çehresi, endamı ve duruşu var.

1. Kadının köylü kılığına girmiş bir şehir kızı denecek kadar nazlı çehresi, endamı ve duruşu var.

2. Söylenmek, sözü edilmek


densimetre
Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Bitkilerin dış kısımları ile toprak üzerinde kapladıkları alanı çeşitli büyüklüklerdeki halkalar yardımı ile ölçen bir alet


Lisan : Fransızca dènsimètre

Telaffuz : densime'tre

denşirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Denşirmek işi


denşirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Bir şeyin yapısını veya niteliğini bozmak, tağyir etmek


densiz

İlgili Kelimeler:

denli densiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yakışıksız ve saygısızca davranan (kimse)

Örnek:

1. Babasız büyümüş, anasından yüz bulmuş, densiz, şımarık, münasebetsiz bir haşarı.

1. Babasız büyümüş, anasından yüz bulmuş, densiz, şımarık, münasebetsiz bir haşarı.


densizce
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Densize yaraşır

2. zarf , zarf , zarf , zarf , (densi'zce) Densize yaraşır bir biçimde


densizlenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Densizlenmek durumu


densizlenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Densizlik etmek


densizleşebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Densizleşebilmek işi


densizleşebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Densizleşme ihtimali bulunmak


densizleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Densizleşmek işi


densizleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yakışıksız ve saygısızca davranır duruma gelmek


densizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Densiz olma durumu, densizce davranış

Örnek:

1. Bizim kötü günlerimiz iki kez ve ikisi de benim densizliğim yüzünden yaşanmıştı.

1. Bizim kötü günlerimiz iki kez ve ikisi de benim densizliğim yüzünden yaşanmıştı.


densizlik etmek
Anlamı:

1. yakışıksız ve saygısızca davranmak

Örnek:

1. Huysuz çocuklar gibi birbirine türlü densizlik ediyor, söyleniyorlar.

1. Huysuz çocuklar gibi birbirine türlü densizlik ediyor, söyleniyorlar.


denyo
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Dengesiz, deli bozuk

2. Sersem, budala

3. isim , isim , isim , isim , Emanet, rehin, tutu


Lisan : Çingenece denilo'dan

denyoluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Denyo olma durumu


deodorant
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Vücudun belli bölgelerinden hoş olmayan kokuların çıkmaması için sıkılarak kullanılan güzel kokulu madde


Lisan : Fransızca déodorant

deontoloji
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ödev bilimi


Lisan : Fransızca déontologie

Telaffuz : l ince okunur

deontolojik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ödev bilimsel


Lisan : Fransızca déontologique

Telaffuz : l ince okunur

depar
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Çıkış

Örnek:

1. Depar çizgisi.

1. Depar çizgisi.


Lisan : Fransızca départ

depara geçmek
Anlamı:

1. koşuya veya yarışa hızla başlamak

Örnek:

1. Onu kaptırınca kıyıdaki öbür kayalara konmak için depara geçerler.

1. Onu kaptırınca kıyıdaki öbür kayalara konmak için depara geçerler.


depara kalkmak
Anlamı:

1. koşu veya yarış içinde hızını birdenbire artırmak