departman

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bölüm

---

Lisan : Fransızca département

depderin

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çok derin

---

Telaffuz : de'pderin

deplase

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , `Yerini değiştirmek` anlamındaki deplase etmek, `yeri değişmek.` anlamındaki deplase olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz

---

Lisan : Fransızca deplasé

Telaffuz : l ince okunur

deplasman

Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Dış saha

2. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Belirli bir durumda yüzen geminin teknesinin taşırdığı suyun ton olarak hacmi

---

Lisan : Fransızca déplacement

Telaffuz : l ince okunur

deplasmana gitmek (veya çıkmak)

Anlamı:

1. dış sahaya gitmek

---

depo

İlgili Kelimeler:

aygır deposu, mühimmat deposu, soğuk hava deposu, su deposu, yakıt deposu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Korunmak, saklanmak veya gerektiğinde kullanılmak için bir şeyin konulduğu yer, ardiye

Örnek:

1. Kıyıda kapıları, kepenkleri kapalı, birkaç ev ve depo sıralanıyordu.

1. Kıyıda kapıları, kepenkleri kapalı, birkaç ev ve depo sıralanıyordu.

2. Bir malın toptan satıldığı ve çokça bulunduğu yer

Örnek:

1. Ben depoya güzel bir portatif eczane ısmarlayacağım.

1. Ben depoya güzel bir portatif eczane ısmarlayacağım.

3. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , Ordu mallarının saklandığı, bakımlarının yapıldığı yer, debboy

Örnek:

1. Gelibolu civarında Akbaş mevkisinde bir cephane deposu vardı.

1. Gelibolu civarında Akbaş mevkisinde bir cephane deposu vardı.

---

Lisan : Fransızca dépôt

Telaffuz : de'po

depo etmek

Anlamı:

1. yığmak, biriktirmek

---

depocu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Depoya bakan kimse

---

depoculuk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Depocunun yaptığı iş

---

depolama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Depolamak işi

2. bilişim , bilişim , bilişim , bilişim , Bellek cihazına verinin yerleştirilmesi veya saklanması

---

depolamak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Saklamak veya korumak amacıyla ambara koymak, depo etmek, biriktirmek, ambarlamak

2. bilişim , bilişim , bilişim , bilişim , Bir bellek cihazına veriyi yerleştirmek veya saklamak

---

depolanabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Depolanabilmek işi

---

depolanabilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Depolanma ihtimali veya imkânı bulunmak

---

depolanış

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Depolanma işi

---

depolanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Depolanmak işi

---

depolanmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Depolama işi yapılmak

---

depolatılma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Depolatılmak işi

---

depolatılmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Depolanması sağlanmak

---

depolatma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Depolatmak işi

---

depolatmak fiil

Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Depolama işini yaptırmak

---

depolayabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Depolayabilmek işi

---

depolayabilmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Depolama ihtimali veya imkânı bulunmak

---

depolayış

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Depolama işi

---

depolitizasyon

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Grup, kurum veya eylemin siyasal niteliğini yitirmesi

---

Lisan : Fransızca dépolitisation

depozit

Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Güvence akçesi

---

Lisan : İtalyanca deposito