Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
danalar gibi bağırmak (veya böğürmek)
Anlamı:

1. çok kuvvetle bağırmak, haykırmak


dananın kuyruğu kopmak
Anlamı:

1. beklenen veya korkulan sonuç gerçekleşmek

Örnek:

1. İstediğimiz parayı vermezse işte o zaman dananın kuyruğu kopar.

1. İstediğimiz parayı vermezse işte o zaman dananın kuyruğu kopar.


Danca
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Danimarka dili

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu dille yazılmış olan


Özel: Evet

Telaffuz : da'nca

dancing
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , 343 dans salonu


Lisan : İngilizce dancing

dandik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Düşük nitelikli

2. Düzmece


dandikleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dandikleşmek işi


dandikleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dandik bir duruma gelmek


dandiklik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dandik olma durumu


dandini

İlgili Kelimeler:

dandini bebek

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , (da'ndini) Düzensiz, karışık, darmadağınık

Örnek:

1. Ortalık dandini.

1. Ortalık dandini.

2. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Bebekleri uyuturken, oyalarken söylenen tekerlemelerde geçen bir söz

Örnek:

1. Dandini yavrum hoppala!

1. Dandini yavrum hoppala!


dandini bebek
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Yaşına yakışmayacak davranışlarda bulunan kimse


dane
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kuş yemi


Lisan : Farsça dāne

Telaffuz : da:ne

dang
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Başta, kaslarda ve oynaklarda ağrılar yapan, vücutta kızıl lekeler gösteren, ateşli ve salgın bir hastalık


Lisan : Fransızca dengue

dangadak
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Ansızın

2. Damdan düşer gibi


dangalak
Anlamı:

1. isim , isim , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , isim , isim , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , Akılsız, düşüncesiz kimse

Örnek:

1. Bu dangalağın hiçbir şeyden haberi yoktu.

1. Bu dangalağın hiçbir şeyden haberi yoktu.


dangalakça
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dangalağa yakışır

2. zarf , zarf , zarf , zarf , (dangala'kça) Dangalağa yakışır bir biçimde


dangalaklaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dangalaklaşmak işi


dangalaklaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , nesnesiz , nesnesiz , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , Dangalak gibi davranmaya başlamak


dangalaklık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dangalak olma durumu

2. Dangalakça davranış


dangıl dungul
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Kaba saba, yersiz ve lüzumsuz bir biçimde

2. Gelişigüzel

Örnek:

1. Bu çocuğun böyle dangıl dungul yetişmesinde ne kadar payım var diye düşünürüm.

1. Bu çocuğun böyle dangıl dungul yetişmesinde ne kadar payım var diye düşünürüm.

3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kaba saba

Örnek:

1. Babası, dağdan gelme, dangıl dungul bir yabaniymiş.

1. Babası, dağdan gelme, dangıl dungul bir yabaniymiş.


dangırdama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dangırdamak işi


dangırdamak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yüksek sesle, bağıra bağıra konuşmak

Örnek:

1. Dağ deyip dangırdama, dağın sahibi vardır.

1. Dağ deyip dangırdama, dağın sahibi vardır.


Danimarka kırmızısı
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kılları kırmızı, ortalama 600 kilogram ağırlığında, iri yapılı, sert koşullara uyum sağlayan bir sütçü sığır ırkı


Danimarkalı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Danimarka halkından veya bu halkın soyundan olan kimse


Özel: Evet

danış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Önemli bir konuda birkaç kişinin bir arada konuşması, müşavere


danışabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Danışabilmek işi