Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
damlaya uğramak
Anlamı:

1. yüreğine inmek, felç olmak


damlayabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Damlayabilmek işi


damlayabilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , Damlama ihtimali veya imkânı bulunmak


damlayış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Damlama işi


damlayıverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Damlayıvermek işi


damlayıvermek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ansızın damlamak


Telaffuz : damlayı'vermek

damlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Damı olan


damper
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir şasinin üzerine takılmış, inip kalkan kasası olan, kendinden hareketli, yükü boşaltan düzen


Lisan : İngilizce dumper

damperli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Damperi olan

Örnek:

1. Damperli kamyon.

1. Damperli kamyon.


dampersiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Damperi olmayan


damsız
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Yanında bayan olmadan

Örnek:

1. Salona damsız girilmez.

1. Salona damsız girilmez.


damsız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Damı olmayan

Örnek:

1. Taş yığınlarının yanında damsız birkaç ev kümesi etrafında bir gölge kırık bir tencereyi kaynatıyor.

1. Taş yığınlarının yanında damsız birkaç ev kümesi etrafında bir gölge kırık bir tencereyi kaynatıyor.


damsızlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Damsız (I), (II) olma durumu


dan dan
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Kaba, kırıcı bir biçimde

Örnek:

1. Dan dan konuşuyor.

1. Dan dan konuşuyor.


dan dun
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karşılıklı atılan silahların sesi


dan dun konuşmak (veya etmek)
Anlamı:

1. yerli yersiz, ileri geri konuşmak


dana

İlgili Kelimeler:

danaayağı, danaburnu, dana derisi, danadili, dana eti, dana humması, danakıran otu, deli dana hastalığı, anası danası, süt danası

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , İneğin, sütten kesildikten sonra bir yaşına kadar olan yavrusu


dana derisi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ölü buzağından elde edilen ve tirşe yapımında kullanılan özel deri


dana eti
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dananın kesilip parçalanmış eti


dana humması
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Buzağıyı doğurduktan sonra inekte ortaya çıkan bir hastalık türü


danaayağı
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Yılanyastığıgillerden, yaprakları lekeli bir bitki (Arum)


Telaffuz : dana'ayağı

danaburnu
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Toprak içinde yaşayıp bitkilere, köklerini keserek zarar veren bir böcek, kök kurdu (Gryllotalpa vulgaris)

Örnek:

1. Ektiği fideler kurumuş, kurumayanları da danaburnu kesmişti.

1. Ektiği fideler kurumuş, kurumayanları da danaburnu kesmişti.

2. bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , Aslanağzı


Telaffuz : dana'burnu

danacı
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Dana çobanı


danadili
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sayfaların dar olan üst kenarından birleştirilmiş bir cönk türü


Telaffuz : dana'dili

danakıran otu
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Salepgillerden, bataklık yerlerde yetişen bir bitki (Epipactis)