92406 kayıt bulundu.
1. üzerinde çok konuşulmak
1. Fakat bütün memleketin ağzında çalkalanan bu evlerin anha minha 5000 liradan fazlaya çıkmayacağı...
1. Fakat bütün memleketin ağzında çalkalanan bu evlerin anha minha 5000 liradan fazlaya çıkmayacağı...
Ön Takı : (bir söz birilerinin)
1. birisinden dinleyerek
1. Bu şiiri Âşık Veysel'in ağzından yazdım.
1. Bu şiiri Âşık Veysel'in ağzından yazdım.
2. adına
Ön Takı : (birinin)
1. çok tatlı konuşmak
1. Öyle zekiler vardır, konuştular mı ağızlarından bal akıyor sanırsın.
1. Öyle zekiler vardır, konuştular mı ağızlarından bal akıyor sanırsın.
1. huzurunu bozmak, sıkıntıya sokmak
1. Siz buraya bizi eğlendirmeye mi geldiniz yoksa ağzımızdan burnumuzdan getirmeye mi?
1. Siz buraya bizi eğlendirmeye mi geldiniz yoksa ağzımızdan burnumuzdan getirmeye mi?
2. pişman etmek için uğraşmak
1. sözlerini tartmadan söylemek
1. bir sözü istemeden, farkına varmadan söylemek, söylemiş bulunmak
1. Bir kez ağzımdan çıktı, o fiyata vereceğim.
1. Bir kez ağzımdan çıktı, o fiyata vereceğim.
1. her zaman sözünü etmek, söylemek
1. Bu ne cehennemdir lafı ağzından düşmüyordu.
1. Bu ne cehennemdir lafı ağzından düşmüyordu.
1. türlü yollara başvurarak birini bir şeye razı etmek, kandırmak
1. O, köylülerin ağzından girip burnundan çıkmayı mükemmel becerir.
1. O, köylülerin ağzından girip burnundan çıkmayı mükemmel becerir.
2. iyice dövmek
1. Ulan, ağzını topla! Şimdi ağzından girer, burnundan çıkarım!
1. Ulan, ağzını topla! Şimdi ağzından girer, burnundan çıkarım!
1. `lehte konuşmuyorsun, hiç olmazsa aleyhte de konuşma` anlamında kullanılan bir söz
1. istemediği hâlde boş bulunup söyleyivermek
1. Sen onun için en fena tabirleri kullanıyorsun, asabisin, ağzından çirkin şeyler kaçırıyorsun.
1. Sen onun için en fena tabirleri kullanıyorsun, asabisin, ağzından çirkin şeyler kaçırıyorsun.
1. birinin bildiği şeyleri, ustalıklı konuşmalarla ona sezdirmeden öğrenmek
1. Bütün bu lafları harfi harfine Fatma Hanım'ın ağzından kapmış, bana kendi sözleri imiş gibi tekrar ediyor.
1. Bütün bu lafları harfi harfine Fatma Hanım'ın ağzından kapmış, bana kendi sözleri imiş gibi tekrar ediyor.
2. birinin konuşmasını keserek kendisi söze başlamak
1. karşısındakini konuşturarak birtakım şeyleri öğrenmek
1. Ağzımdan lakırtı almak istiyorsun ama demeyeceğim.
1. Ağzımdan lakırtı almak istiyorsun ama demeyeceğim.
1. ağzını hayra aç!
1. O nasıl söz, ağabey? Ağzından yel alsın!
1. O nasıl söz, ağabey? Ağzından yel alsın!
1. dikkatsiz kişileri uyarmak için `dikkatli ol, uyanık ol!` anlamında kullanılan bir söz
1. öfke ile, sonunu düşünmeden ağzına gelen bütün ağır sözleri söylemek
1. Fakat bu inat Emine'nin çenesini açmış; kızın ne kadar kusuru varsa babasından geldiğini söylerken Tevfik'e ağzını açmış, gözünü yummuştu.
1. Fakat bu inat Emine'nin çenesini açmış; kızın ne kadar kusuru varsa babasından geldiğini söylerken Tevfik'e ağzını açmış, gözünü yummuştu.
1. konuşturarak düşüncesini öğrenmeye çalışmak
1. Ağzımı aradı, rahat mıydım, burada okuyacağımı aklım kesmiş miydi?
1. Ağzımı aradı, rahat mıydım, burada okuyacağımı aklım kesmiş miydi?