Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
çıkarayazma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çıkarayazmak işi


çıkarayazmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çıkaracak duruma gelmek


Telaffuz : çıkara'yazmak

çıkarcı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yalnız kendi çıkarını düşünen, çıkarını kollayan (kimse), çıkarsever, menfaatçi, menfaat düşkünü, menfaatperest, menfaatperver, menfaattar


çıkarcılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çıkarcı olma durumu, çıkarseverlik, menfaatçilik, menfaatperestlik, menfaatperverlik, menfaat düşkünlüğü


çıkarılabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çıkarılabilmek işi


çıkarılabilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -den , -den , -e , -e , -den , -den , Çıkarılma ihtimali veya imkânı bulunmak


çıkarılış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çıkarılma işi


çıkarılıverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çıkarılıvermek işi


çıkarılıvermek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -den , -den , -e , -e , -den , -den , Çabucak çıkarılmak


Telaffuz : çıkarılı'vermek

çıkarılma

İlgili Kelimeler:

kispet çıkarılması

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çıkarılmak işi

Örnek:

1. Mahallenin huzurunu bozan bu efendinin evden çıkarılması için ahali gıcırtıya başlar.

1. Mahallenin huzurunu bozan bu efendinin evden çıkarılması için ahali gıcırtıya başlar.


çıkarılmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çıkarma işine konu olmak

Örnek:

1. Yolun planları, projeleri yapılmış, istimlak emirleri çıkarılmıştı.

1. Yolun planları, projeleri yapılmış, istimlak emirleri çıkarılmıştı.


çıkarım
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çıkarma işi

2. mantık , mantık , mantık , mantık , Belli önermelerin kabul edilen veya gerçek olan doğruluklarından, yanlışlıklarından, başka önermelerin kabul edilen veya gerçek olan doğruluklarını, yanlışlıklarını çıkarma, istidlal


çıkarına bakmak
Anlamı:

1. yalnızca kendini ve kendi durumunu gözeterek çıkar sağlamak


çıkarını tepmek
Anlamı:

1. kendisine yarar sağlayacak bir şeyi veya bir durumu istememek

2. kendisine yarar sağlayacak bir şeyden veya durumdan yararlanmamak


çıkarış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çıkarma işi


çıkarıverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çıkarıvermek işi


çıkarıvermek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -den , -den , -e , -e , -i , -i , -den , -den , Çabucak veya ansızın çıkarmak


Telaffuz : çıkarı'vermek

çıkarma

İlgili Kelimeler:

çıkarma birliği, çıkarma botu, çıkarma gemisi, çıkarma harekâtı, çıkarma işareti, çıkarma yeri, sağ çıkarma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çıkarmak işi, emisyon

Örnek:

1. Yağmazsa yağmasın. Biz onsuz da kışı çıkarmasını biliriz eninde sonunda.

1. Yağmazsa yağmasın. Biz onsuz da kışı çıkarmasını biliriz eninde sonunda.

2. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , Düşman kıyılarına gemi, bot vb.nden asker indirme, asker çıkarma

3. matematik , matematik , matematik , matematik , Dört işlemden biri, çıkarmak işlemi, tarh


çıkarma birliği
Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Deniz kıyısında çıkarma harekâtı yapmak üzere eğitilmiş, özel yapılmış hafif ve küçük teknelerden kurulmuş askerî birlik


çıkarma botu
Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Çıkarma harekâtında kullanılan, çıkarma yerine kadar gemide götürülen özel yapılmış bot


çıkarma gemisi
Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Çıkarma yapılacak kıyıya asker, araç ve cephane taşımaya yarayan, altı düz küçük deniz aracı


çıkarma harekâtı
Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Düşman işgalinde olan bir kıyıya, güvenli bir köprübaşı kurmak amacıyla düzenlenen ve çeşitli birliklerin görev aldığı askerî harekât

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir konuda kamuoyu oluşturmak veya yandaş toplamak için yoğun faaliyet gösterme


çıkarma işareti
Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Çıkarma işlemini gösteren `-` işareti


çıkarma yeri
Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Çıkarma hareketinin daha kolay yapılacağı en uygun bölge veya kıyı


çıkarmak fiil
Anlamı:

1. -den , -den , -den , -den , Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak

2. -i , -i , -i , -i , Sonunu getirmek

Örnek:

1. Bu para ile ayı çıkarırız.

1. Bu para ile ayı çıkarırız.

3. -i , -i , -i , -i , Anlamak, ne olduğunu bilmek, sezmek

4. -i , -i , -i , -i , Bulmak, ortaya koymak

Örnek:

1. Yalanını çıkarmak. Yanlışını çıkarmak.

1. Yalanını çıkarmak. Yanlışını çıkarmak.

5. -i , -i , -i , -i , Hatırlamak

Örnek:

1. Adamı nereden tanıdığımı tam olarak çıkarmaya çalıştım.

1. Adamı nereden tanıdığımı tam olarak çıkarmaya çalıştım.

6. -i , -i , -den , -den , -i , -i , -den , -den , Öfke, hırs, acı vb.nin zararını çektirmek

Örnek:

1. Öfkesini benden çıkardı.

1. Öfkesini benden çıkardı.

7. -i , -i , -den , -den , -i , -i , -den , -den , Sağlamak, elde etmek

Örnek:

1. Ekmeğini taştan çıkarmak.

1. Ekmeğini taştan çıkarmak.

8. -i , -i , nesnesiz , nesnesiz , -i , -i , nesnesiz , nesnesiz , Gibi göstermek, bir davranış yüklemek

Örnek:

1. Birini hırsız çıkarmak. Suçlu çıkarmak.

1. Birini hırsız çıkarmak. Suçlu çıkarmak.

9. -i , -i , -i , -i , Sindirim yolundan dışarı atmak, kusmak

Örnek:

1. Sonunda dayanamayıp o gece ne yediyse çıkardı.

1. Sonunda dayanamayıp o gece ne yediyse çıkardı.

10. İlgisini keserek uzaklaştırmak

11. -i , -i , -i , -i , Giysi, ayakkabı vb.ni vücuttan ayırmak, soymak

Örnek:

1. İhtiyar hatun, onun ayakkabılarını ve ceketini çıkarıp çekilip gitmişti.

1. İhtiyar hatun, onun ayakkabılarını ve ceketini çıkarıp çekilip gitmişti.

12. -i , -i , -i , -i , Yayımlamak

Örnek:

1. Gençlerin tenkitlerini gördü, yeni çıkardıkları edebiyat tarihlerini karıştırdı.

1. Gençlerin tenkitlerini gördü, yeni çıkardıkları edebiyat tarihlerini karıştırdı.

13. -i , -i , -i , -i , Gidermek

Örnek:

1. Lekeyi çıkarmak.

1. Lekeyi çıkarmak.

14. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yapmak, üretmek

Örnek:

1. Bu terzi çok iş çıkarıyor.

1. Bu terzi çok iş çıkarıyor.

15. -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , Sunmak

Örnek:

1. Konuklara çerez çıkardı.

1. Konuklara çerez çıkardı.

16. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Göstermek

Örnek:

1. Sosyeteye bir ustabaşıyı kocam diye çıkaracaksın.

1. Sosyeteye bir ustabaşıyı kocam diye çıkaracaksın.

17. -i , -i , -le , -le , -i , -i , -le , -le , Bir müzik parçasını notalarıyla çalmak

Örnek:

1. Yeni öğrendiği bir tangoyu piyanoda tek parmakla çıkarmaya çalışan İlhami...

1. Yeni öğrendiği bir tangoyu piyanoda tek parmakla çıkarmaya çalışan İlhami...

18. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yollamak, göndermek

Örnek:

1. Bir adam çıkarıp oğlunu yanına getirtti.

1. Bir adam çıkarıp oğlunu yanına getirtti.

19. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Boşaltmak

Örnek:

1. Karşıki kıyıda yün denkleri çıkaran gemiye haykırdık, işaretler ettik.

1. Karşıki kıyıda yün denkleri çıkaran gemiye haykırdık, işaretler ettik.

20. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Resim yapmak

21. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Fotoğraf çektirmek

22. -i , -i , mecaz , mecaz , -i , -i , mecaz , mecaz , Söylemek

Örnek:

1. Bu dedikoduyu ortaya mutlak bizim arkadaş çıkarmıştır.

1. Bu dedikoduyu ortaya mutlak bizim arkadaş çıkarmıştır.

23. -i , -i , -den , -den , matematik , matematik , -i , -i , -den , -den , matematik , matematik , Üçüncü bir sayı elde etmek üzere belli bir sayıdan, daha az değerli başka bir sayı kadar birim eksiltmek, tarh etmek