Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
çığırtma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çığırtmak işi

2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Basit, küçük, nefesli bir çalgı

Örnek:

1. Bu lakırtıların arasında çığırtma gibi ince çocuk sesi.

1. Bu lakırtıların arasında çığırtma gibi ince çocuk sesi.


çığırtmacı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çığırtma çalan kimse


çığırtmak fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Çağırtmak


çiğit
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Pamuk çekirdeği

2. Çekirdek


çiğitli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çiğit karışmış olan


çiğleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çiğleşmek işi


çiğleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Göze batmak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kaba davranışlarda bulunmak


Çiğli
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İzmir iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

çiğlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çiğ olma durumu

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kaba, yersiz, yakışıksız davranış

Örnek:

1. O gece de böyle bir şeyi bütün çiğliği ve çıplaklığıyla gördüğüm bir geceydi.

1. O gece de böyle bir şeyi bütün çiğliği ve çıplaklığıyla gördüğüm bir geceydi.


çığlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Acı, ince ve keskin ses, feryat, figan

Örnek:

1. Martıların çığlıkları arasında ayıklanmış yığınların çevresinde yeni çöp tepecikleri oluştu.

1. Martıların çığlıkları arasında ayıklanmış yığınların çevresinde yeni çöp tepecikleri oluştu.


çığlık atmak (veya koparmak veya basmak)
Anlamı:

1. kulak tırmalayıcı korkunç sesler çıkararak acı acı bağırmak

Örnek:

1. Deve acı bir çığlık atarak yere yığıldı.

1. Deve acı bir çığlık atarak yere yığıldı.

2. Bir gün işte bu çalgı çalınırken küçük kız olanca kuvveti ile tepinmeye, çığlık basmaya başlamıştır.

2. Bir gün işte bu çalgı çalınırken küçük kız olanca kuvveti ile tepinmeye, çığlık basmaya başlamıştır.


çığlık çığlığa
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Çığlık atarak, bağırıp çağırarak

Örnek:

1. Çığlık çığlığa kendini yere attı.

1. Çığlık çığlığa kendini yere attı.


çiğlik etmek
Anlamı:

1. ters veya yersiz bir davranışta bulunmak

Örnek:

1. Etrafını saranlar, çiğlik ettin, adam sana vereceğini vermiş, daha ne versin, dediler.

1. Etrafını saranlar, çiğlik ettin, adam sana vereceğini vermiş, daha ne versin, dediler.


çiğnek
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Yolüstü


çiğnem
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Çiğnemlik


çiğneme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çiğnemek işi

Örnek:

1. Herkes hücceti imzalamak için birbirini çiğnemeye başladı.

1. Herkes hücceti imzalamak için birbirini çiğnemeye başladı.


çiğnemeden yutulmaz
Anlamı:

1. `en kolay bir iş dahi emek gerektirir` anlamında kullanılan bir söz


çiğnemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Ağza alınan bir şeyi dişler arasında ezmek, öğütmek

Örnek:

1. Gözlerine uyku denilen şey girmiyor, çiğnediği lokma boğazından inmiyor.

1. Gözlerine uyku denilen şey girmiyor, çiğnediği lokma boğazından inmiyor.

2. Ayağı veya tekerleği altına alarak ezmek

Örnek:

1. Bunlara dalgın bakarken öteden gelen bir araba onu çiğneyecekti.

1. Bunlara dalgın bakarken öteden gelen bir araba onu çiğneyecekti.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sayılması gereken bir şeyi saymamak, itibar etmemek, ayaklar altına almak

Örnek:

1. Bunu yapmamak, insanlığın mukaddes mirasını çiğnemek değil, kendi hayatımı da inkâr etmek olacaktı.

1. Bunu yapmamak, insanlığın mukaddes mirasını çiğnemek değil, kendi hayatımı da inkâr etmek olacaktı.

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Egemenliği altına almak, hükmetmek

Örnek:

1. On iki milyonluk bir milleti çiğnemek sevdasına kapıldı.

1. On iki milyonluk bir milleti çiğnemek sevdasına kapıldı.


çiğnemik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağızda çiğnenip çıkarılan yemek

Örnek:

1. Çocuklara çiğnemik yedirmek zararlı bir alışkanlıktır.

1. Çocuklara çiğnemik yedirmek zararlı bir alışkanlıktır.


çiğnemlik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ağızda çiğnenecek miktarda olan, çiğnem

Örnek:

1. Bir çiğnemlik sakız.

1. Bir çiğnemlik sakız.


çiğnenebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çiğnenebilmek işi


çiğnenebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çiğnenme ihtimali veya imkânı bulunmak


çiğneniş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çiğnenme işi


çiğnenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çiğnenmek işi


çiğnenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çiğneme işi yapılmak

Örnek:

1. Çıkardıkları süngerler, ertesi günü çiğnenmek üzere güverteye serildi.

1. Çıkardıkları süngerler, ertesi günü çiğnenmek üzere güverteye serildi.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İşgal altına alınmak