çevrimsellik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çevrimsel olma durumu

çevrinebilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çevrinebilmek işi

çevrinebilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çevrinme ihtimali veya imkânı bulunmak

çevrinme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çevrinmek işi, tavaf

çevrinmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bir şeyin etrafında saygı ile dolanmak, tavaf etmek

2. Kendini çevirmek, dönmek

çevrinti

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir şeyin kendi ekseni çevresinde sürekli dönmesi

2. Çeşitli tahıl karışığı

çevrintili

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çevrintisi olan

çevrintisiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çevrintisi olmayan

cevval

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Davranışları çabuk ve kesin olan

Örnek:

1. Cevval çocuk.

1. Cevval çocuk.

2. Cevval zekâ.

2. Cevval zekâ.

Lisan : Arapça cevvāl

Telaffuz : l ince okunur

cevvaliyet

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Çabukluk, hareketlilik

Örnek:

1. Gözlerinde hülya, düşünce, öfke, cüret, insanlara mahsus cevvaliyet var.

1. Gözlerinde hülya, düşünce, öfke, cüret, insanlara mahsus cevvaliyet var.

Lisan : Arapça cevvāliyyet

Telaffuz : cevva:liyet

cevvallik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Cevval olma durumu

cevvi

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , gök bilimi , gök bilimi , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , gök bilimi , gök bilimi , Atmosferik

Lisan : Arapça cevvī

Telaffuz : cevvi:

Cevza

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , gök bilimi , gök bilimi , İkizler

Özel: Evet

Lisan : Arapça cevzā

Telaffuz : cevza:

Ceyhan

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Adana iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : ce'yhan

çeyiz

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gelin için hazırlanan her türlü eşya, cihaz

Örnek:

1. Noksansız bir çeyiz ve düğünle iyi bir eve verilen Zeynep...

1. Noksansız bir çeyiz ve düğünle iyi bir eve verilen Zeynep...

Lisan : Arapça cihāz

çeyiz düzmek

Anlamı:

1. çeyiz hazırlamak

Örnek:

1. Kazandığını bir yana atar, kendine çeyiz düzer.

1. Kazandığını bir yana atar, kendine çeyiz düzer.

çeyizci

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çeyiz hazırlayan veya satan kimse

çeyizcilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çeyizcinin yaptığı iş

çeyizli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çeyizi olan

çeyizlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çeyiz eşyası

Örnek:

1. Obanın kızları geceyi gündüze katmışlar, çeyizlikler hazırlamışlardı.

1. Obanın kızları geceyi gündüze katmışlar, çeyizlikler hazırlamışlardı.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çeyiz olarak hazırlanan, çeyiz için ayrılan

Örnek:

1. Kızımın çeyizlik altınları onlar.

1. Kızımın çeyizlik altınları onlar.

çeyizsiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çeyizi olmayan

ceylan

İlgili Kelimeler:

ceylan bakışlı

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Çift parmaklılardan, boynuzlugiller familyasından, çöllerde yaşayan, çok hızlı koşan, gözlerinin güzelliği ile tanınan, ince bacaklı, zarif, memeli hayvan, ahu, gazal (Gazella dorcas)

Lisan : Farsça ceyrān

Telaffuz : l ince okunur

ceylan bakışlı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Süzgün ve tatlı bakışlı

Örnek:

1. Elini koynuna sokup ceylan bakışlı bir Çingene kızı resmi çıkardı.

1. Elini koynuna sokup ceylan bakışlı bir Çingene kızı resmi çıkardı.

ceylan gibi

Anlamı:

1. vücudu ince ve narin olan (kadın)

Ceylânpınar

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şanlıurfa iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : ceyla'npınar, l ince okunur