Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
cep sözlüğü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Cepte taşınabilecek ve günlük gereksinime cevap verebilecek nitelikte küçük sözlük


cep takvimi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Cepte taşınabilecek küçük boy takvim


cep telefonu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kişinin yanında taşıyabildiği, kablosuz telefon, mobil telefon


cep televizyonu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çok küçük boyutta veya cebe sığabilecek küçüklükteki televizyon


cep yakmak
Anlamı:

1. çok pahalı olmak


cepçi
Anlamı:

1. isim , isim , argo , argo , isim , isim , argo , argo , Yankesici


cepçilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yankesicilik


çepeçevre
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bütün yanlarını kuşatan

Örnek:

1. Çepeçevre dağlar arasında Manisa, akşamları morararak susar.

1. Çepeçevre dağlar arasında Manisa, akşamları morararak susar.

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Bütün yanlarını kuşatacak biçimde, fırdolayı

Örnek:

1. Gazetelerle dergileri gözden geçirip bakanlıkla ilgili yazıları çepeçevre kırmızı kalemle çizerdi.

1. Gazetelerle dergileri gözden geçirip bakanlıkla ilgili yazıları çepeçevre kırmızı kalemle çizerdi.


Telaffuz : çepe'çevre

çepel
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kir, bulaşık, çamur, pislik

2. Ürüne karışmış yabancı madde

Örnek:

1. Üzümün çepelini ayıkladı.

1. Üzümün çepelini ayıkladı.

3. Çalı çırpı

4. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Bozuk, kapalı (hava)

Örnek:

1. Şu saatte kar yağıyordur, daha fenası hava çepeldir, sokaklar çamurludur.

1. Şu saatte kar yağıyordur, daha fenası hava çepeldir, sokaklar çamurludur.


çepelleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çepellemek işi


çepellemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çepel duruma getirmek

2. Karıştırıp bozmak


çepellenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çepellenmek işi


çepellenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çepelli duruma gelmek

2. Karışıp bozulmak


çepelli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İçinde sap, taş, toprak vb. yabancı madde bulunan

Örnek:

1. Çepelli buğday.

1. Çepelli buğday.


çepellilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çepelli olma durumu


çepelsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İçinde sap, taş, toprak vb. yabancı madde bulunmayan


çeper

İlgili Kelimeler:

hücre çeperi

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Çit

Örnek:

1. Sıra sıra çeperler / Çepere su serperler / Irak yoldan geleni / Terli terli öperler

1. Sıra sıra çeperler / Çepere su serperler / Irak yoldan geleni / Terli terli öperler

2. Ahlaksız, huysuz, geçimsiz kimse

3. Bağ çubuğu, çalı çırpı

4. Sebze bahçesi

5. Zar


çeper çekmek
Anlamı:

1. çitten duvar çevirmek


çeperli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çeperi olan, çeperle çevrili bulunan


çepersiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çeperi olmayan


çepez
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Bozuk ipek kozası


cephane
Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Ateşli silahlarla atılmak için hazırlanan her türlü patlayıcı madde, mühimmat

Örnek:

1. Artık silahım var, cephanem var, ava çıkabilirim.

1. Artık silahım var, cephanem var, ava çıkabilirim.


Lisan : Farsça cebe + ḫāne

Telaffuz : cepha:ne

cephaneci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kara, deniz ve hava birliklerinde cephanelik görevlisi veya sorumlusu olan kimse


cephanecilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Cephanecinin yaptığı iş


cephanelik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Cephanenin saklanmasına yarar kapalı ve korunmuş yer