Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
çekimsenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çekimsenmek işi


çekimsenmek fiil
Anlamı:

1. -den , -den , -den , -den , Bir şeyi yapmaktan geri durmak, kaçınmak, el çekmek, istinkâf etmek


çekimser
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Oy vermekten, eğilim göstermekten veya bir şey yapmaktan kaçınan, kararsız, taraf olmayan (kimse), müstenkif


çekimser olmak
Anlamı:

1. kararsız kalmak

Örnek:

1. Onların nerelerde çekimser olduklarını müdür davranışlarından anlıyordu.

1. Onların nerelerde çekimser olduklarını müdür davranışlarından anlıyordu.


çekimserce
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Çekimsere yakışır bir biçimde


Telaffuz : çekimse'rce

çekimserlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çekimser davranma durumu


çekimsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çekimi olmayan


çekimsizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çekimsiz olma durumu


çekince
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Herhangi bir konuda ileriyi düşünerek çekinmeyi gerektiren sebep veya durum, rezerv, ihtiraz

Örnek:

1. En büyük çekincem, birinin dikkatini çekmekti.

1. En büyük çekincem, birinin dikkatini çekmekti.


çekince koymak
Anlamı:

1. bir karara katılmadığını belirtmek


çekinceli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çekincesi olan


çekincesiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çekincesi olmayan


çekindirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çekindirmek işi


çekindirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çekinme işini yaptırmak


çekinebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çekinebilmek işi


çekinebilmek fiil
Anlamı:

1. -den , -den , -den , -den , Çekinme ihtimali veya imkânı bulunmak


çekingen
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Her şeyden çekinen, ürkek, tutuk (kimse), muhteriz

Örnek:

1. Bunlar çoğunlukla çekingen, utangaç olurlardı.

1. Bunlar çoğunlukla çekingen, utangaç olurlardı.


çekingen davranmak
Anlamı:

1. ürkekçe davranışlarda bulunmak

Örnek:

1. Birdenbire kadına karşı soğuk, çekingen davranmayı da onuruma yediremiyorum.

1. Birdenbire kadına karşı soğuk, çekingen davranmayı da onuruma yediremiyorum.


çekingence
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çekingene yakışır

2. zarf , zarf , zarf , zarf , (çekinge'nce) Çekingene yakışır bir biçimde, ürkekçe


çekingenleşebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çekingenleşebilmek işi


çekingenleşebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çekingenleşme ihtimali bulunmak


çekingenleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çekingenleşmek işi


çekingenleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çekingen duruma gelmek

Örnek:

1. Akşama doğru kendisinin bile yadırgayacağı kadar çekingenleşmişti.

1. Akşama doğru kendisinin bile yadırgayacağı kadar çekingenleşmişti.


çekingenleştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çekingenleştirmek işi


çekingenleştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çekingen duruma getirmek