92406 kayıt bulundu.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çekilme ihtimali veya imkânı bulunmak
1. Bahar yağmuru ancak morsalkımlarla leylakların açtığı bir memlekette çekilebilir.
1. Bahar yağmuru ancak morsalkımlarla leylakların açtığı bir memlekette çekilebilir.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çabucak veya ansızın çekilmek
Telaffuz : çekili'vermek
1. isim , isim , isim , isim , Çekilmek işi
1. Daha düğün olmadan Hayri benim okuldan çekilmemi istedi.
1. Daha düğün olmadan Hayri benim okuldan çekilmemi istedi.
2. Bir görevden, bir işten kendi isteği ile ayrılma, istifa
1. Hesaplarını altüst etmiş, onu elli beş yaşında devlet memuriyetinden çekilmeye mecbur bırakmıştı.
1. Hesaplarını altüst etmiş, onu elli beş yaşında devlet memuriyetinden çekilmeye mecbur bırakmıştı.
3. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , Savaşta, bir ordunun veya bir birliğin düşmandan ayrılmak için yaptığı davranış, ricat
1. Neticede işgal kuvvetleri buralardan çekilmeye mecbur edildiler.
1. Neticede işgal kuvvetleri buralardan çekilmeye mecbur edildiler.
4. jeoloji , jeoloji , jeoloji , jeoloji , Yerin yükselmesiyle bu yeri örten deniz sularının gerilemesi, basma karşıtı
5. spor , spor , spor , spor , Bir boksörün veya güreşçinin herhangi bir sebeple karşılaşmayı bırakması
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çekme işi yapılmak
1. Ağlar çekiliyor dalyanlarda.
1. Ağlar çekiliyor dalyanlarda.
2. -e , -e , -e , -e , Kendini geriye veya bir yana çekmek
3. -den , -den , -den , -den , Bir işten, bir görevden kendi isteğiyle ayrılmak, istifa etmek
1. Hiçbir zaman mebusluktan çekilmek niyetinde değilim.
1. Hiçbir zaman mebusluktan çekilmek niyetinde değilim.
4. Azalmak
5. Yok olmak
1. İneğin sütü çekildi.
1. İneğin sütü çekildi.
6. Bir yerden uzaklaşmak, bir yere uğramamak
1. Dükkân karmakarışık, mallar bayat, kibar müşteriler birer birer çekiliyor, ayaktakımı her gün artıyor.
1. Dükkân karmakarışık, mallar bayat, kibar müşteriler birer birer çekiliyor, ayaktakımı her gün artıyor.
7. Geri gitmek, ricat etmek
8. -den , -den , -den , -den , Katılmamak, vazgeçmek
1. Yarışmadan çekildi.
1. Yarışmadan çekildi.
9. Katlanmak, üstlenmek, tahammül etmek
1. Tabii kuaför salonu da çekilmez oluyor, sen konuşup güldürmeyince milleti.
1. Tabii kuaför salonu da çekilmez oluyor, sen konuşup güldürmeyince milleti.
10. Tartılmak
11. Parça hâlindeki et kıyma biçimine getirilmek
12. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Uzaklaşmak, araya mesafe koymak
1. Yalnız ben baştan boş bulundum, buna fazla sokuldum. Şimdi çekildiğimi de belli etmek istemiyorum.
1. Yalnız ben baştan boş bulundum, buna fazla sokuldum. Şimdi çekildiğimi de belli etmek istemiyorum.
çekim eki, çekimölçer, çekim senaryosu, ağır çekim, soya çekim, tıpkıçekim, ad çekimi, fiil çekimi, isim çekimi, yer çekimi
1. isim , isim , isim , isim , Çekme işi
2. dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , Fiillerin çeşitli zaman, kişi ve kiplere, adların da ad durumlarına göre uğradığı biçimleri, tasrif
3. fizik , fizik , fizik , fizik , Herhangi bir cismin, başka bir cismi kendine doğru çekme gücü, cazibe, traksiyon
1. Yer çekimi. Mıknatıs çekimi.
1. Yer çekimi. Mıknatıs çekimi.
4. sinema , sinema , televizyon , televizyon , sinema , sinema , televizyon , televizyon , Alıcının sürekli olarak çalıştırılmasıyla elde edilen film parçası, plan
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Fiil, ad kök veya gövdelerine gelerek bağlı oldukları kelime gruplarına göre kelimeler arasında durum (hâl), iyelik, çokluk, zaman, kişi ilişkisi kuran birim: ev-e, ev-im, ev-ler, gel-di, gel-di-m, gel-di-ler gibi
1. isim , isim , sinema , sinema , isim , isim , sinema , sinema , Çekimlere bölünmüş, her çekimin sayısı belirtilmiş, çevirim için bütün teknik açıklamaları ve konuşmaları içine alan senaryo, çevirim senaryosu
1. isim , isim , isim , isim , Yapımcı
2. sinema , sinema , televizyon , televizyon , sinema , sinema , televizyon , televizyon , Kameraman
1. -i , -i , fizik , fizik , -i , -i , fizik , fizik , Bir cisim genel çekim yasasına göre başka bir cismi çekmek
2. dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , Bir fiili zaman, kip ve kişilere, bir ismi ise çokluk, şahıs, iyelik ve durum eklerine göre biçimlendirmek
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çekimlenme ihtimali veya imkânı bulunmak
çekimli fiil
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çekimi olan, alımlı, cazibeli, cezbedici
1. Görüntüsü çok daha çekimli.
1. Görüntüsü çok daha çekimli.
2. dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , Çekim ekleri alabilen
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Kip, zaman ve kişi eklerini almış fiil
1. isim , isim , isim , isim , Çekim kuvvetlerini ölçmeye yarayan araç
2. Yer yer değişen yer çekiminin tam ve gerçek değerini dikey olarak belirlemeye yarayan araç, gravimetre
Telaffuz : çeki'mölçer