Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
çekicilik

İlgili Kelimeler:

ilgi çekicilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çekici olma durumu, alım, albeni, alımlılık, cazibe, hava, gelgel

2. fizik , fizik , fizik , fizik , Çekme gücü

Örnek:

1. Mıknatısın çekiciliği.

1. Mıknatısın çekiciliği.


çekiçleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çekiçlemek işi


çekiçlemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çekiçle dövmek


çekiçlenebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çekiçlenebilmek işi


çekiçlenebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çekiçlenme ihtimali veya imkânı bulunmak


çekiçlenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çekiçlenmek işi


çekiçlenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çekiçle dövülmek


çekiçletebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çekiçletebilmek işi


çekiçletebilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Çekiçletme ihtimali veya imkânı bulunmak


çekiçletilebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çekiçletilebilmek işi


çekiçletilebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çekiçletme ihtimali veya imkânı bulunmak


çekiçletilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çekiçletilmek işi


çekiçletilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çekiçle dövdürülmek


çekiçletme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çekiçletmek işi


çekiçletmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Çekiçle dövdürmek


çekiçleyebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çekiçleyebilmek işi


çekiçleyebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çekiçleme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Çekiçlemeye gücü yetmek


çekiçleyiverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çekiçleyivermek işi


çekiçleyivermek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çabucak çekiçlemek


Telaffuz : çekiçleyi'vermek

çekidüzen
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düzenli olma durumu

2. Toplumca kabul gören ölçü

Örnek:

1. Onun her yazdığı iyi olmayabilir, kendini bırakıp çekidüzen gözetmeden karmakarışık yazdığı da oluyor.

1. Onun her yazdığı iyi olmayabilir, kendini bırakıp çekidüzen gözetmeden karmakarışık yazdığı da oluyor.


çekidüzen vermek
Anlamı:

1. düzgün duruma getirmek, düzeltmek

Örnek:

1. Bir iki yutkunup sesine çekidüzen verdikten sonra şu ninniyi tutturdu.

1. Bir iki yutkunup sesine çekidüzen verdikten sonra şu ninniyi tutturdu.

2. belirlenen ölçülere uydurmak


Ön Takı : (birine veya bir şeye)

çekik

İlgili Kelimeler:

çekik göz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yanlara doğru çekilerek gerilmiş gibi olan

Örnek:

1. Çekik göz. Çekik kaş.

1. Çekik göz. Çekik kaş.

2. İçeriye doğru kaçmış, batık

Örnek:

1. Zayıf, ince uzun bir vücudu, kuru, çekik esmer bir yüzü var.

1. Zayıf, ince uzun bir vücudu, kuru, çekik esmer bir yüzü var.


çekik göz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çekik gözlü


çekik gözlü
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Gözleri şakaklara doğru gerilmiş olan, çekik göz

Örnek:

1. Çekik gözlü, çıkık elmacık kemikli ve seyrek bıyıklı bir zat olan bu adam Bünyamin'in babasıydı.

1. Çekik gözlü, çıkık elmacık kemikli ve seyrek bıyıklı bir zat olan bu adam Bünyamin'in babasıydı.


çekik gözlülük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çekik gözlü olma durumu