92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Cazırdama sırasında çıkan sesin adı
1. Bütün gece kağnı arabalarının cazırtısını duydum.
1. Bütün gece kağnı arabalarının cazırtısını duydum.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Cazı olan
1. Eğer gürültülü, cazlı bir yerde yemeği tercih etmezseniz sizi lokantaya götürecektim.
1. Eğer gürültülü, cazlı bir yerde yemeği tercih etmezseniz sizi lokantaya götürecektim.
1. müzik , müzik , müzik , müzik , Kemanın sırt ve göğüs tahtasını iki yanından `c` harfi biçiminde çenten oyuklar
1. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Kucak çocuklarını, bebekleri eğlendirmek için çıkarılan ses
1. şaka yollu , şaka yollu , şaka yollu , şaka yollu , `bu kadar az oturmaya mı geldin?` anlamında kullanılan bir söz
1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Kudret sahibi Tanrı
2. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Becerikli, açıkgöz (kadın)
3. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Zorlayıcı, zorba
Lisan : Arapça cebbār
Telaffuz : cebba:r
1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Avcı
Özel: Evet
Lisan : Arapça cebbār
Telaffuz : cebba:r
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Zırh
2. Silah
Lisan : Yunanca
1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Yeniçeri ordusunda silah yapan, onaran ve bakımı ile görevli bulunan, savaşta ordunun silah ve cephanesini ulaştıran yaya kapıkulu ocaklarından bir sınıf asker
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Sahipsiz, boş toprak
2. Ekilmemiş tarla, ekime elverişli olmayan yer
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Dağ
Lisan : Arapça cebel
1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Osmanlı Devleti'nde, savaş sırasında tımar, zeamet sahiplerinin dirlikleri oranına göre yanlarında götürmekle yükümlü bulundukları atlı asker
1. Tımarın geliri kendisinden başka iki cebelinin de savaşa hazır bulundurulmasını sağlayacak kadardı.
1. Tımarın geliri kendisinden başka iki cebelinin de savaşa hazır bulundurulmasını sağlayacak kadardı.
2. Aynı dönemde illerdeki atlı inzibat kuvveti
1. -le , -le , -le , -le , Cedelleşmek
1. Şehirde işi zor, cebelleşip duruyor.
1. Şehirde işi zor, cebelleşip duruyor.
1. isim , isim , argo , argo , isim , isim , argo , argo , Hakkı olmayan bir şeyi kendisine mal etme, çalma
1. Filmin maliyeti on beş bin dolar tutar mı? Sponsora yirmi beş bin gösterilmiş, aradaki fark elbette cebellezi.
1. Filmin maliyeti on beş bin dolar tutar mı? Sponsora yirmi beş bin gösterilmiş, aradaki fark elbette cebellezi.
Telaffuz : cebe'llezi: