çatal kazık yere batmaz (veya geçmez veya çakılmaz)

Anlamı:

1. birden çok kimsenin söz sahibi olduğu iş yürümez

çatal kundak

Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Açıldığında V biçiminde olan iki ayaklı top kundağı

çatal matal kaç çatal

Anlamı:

1. üzerine atlanıp sırtına oturulacak gözleri kapalı kişinin, üzerinde oturanın tek veya çatal biçimde kaldırılmış çift parmağının kaç olduğunu bilmesi temeline dayanan bir tür birdirbir oyunu

çatal sakal

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çatal biçiminde ikiye ayrılmış sakal

Örnek:

1. Sağ eliyle çatal sakalının birini bırakıp birini tutuyordu.

1. Sağ eliyle çatal sakalının birini bırakıp birini tutuyordu.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sakalı ortadan ikiye ayrılmış (kimse)

çatal ses

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İki perdeden çıkar gibi olan ve kulağı tırmalayan ses

çatal yürek

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Çatal yürekli

çatal yürekli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Cesur, korkusuz, çatal yürek

çatal yüreklilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çatal yürekli olma durumu

çatal zıpkın

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çatal kargı

Çatalca

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İstanbul iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : çata'lca

çatalkara

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Bir tür kara üzüm

Telaffuz : çata'lkara

çatalkuyruk

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Uzun ve ince gövdeli, ılık denizlerde yaşayan bir tür balık (Lepidopus caudatus)

2. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Ucu kırlangıç kuyruğu biçiminde olan bayrak

Telaffuz : çata'lkuyruk

çatallanabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çatallanabilmek işi

çatallanabilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çatallanma ihtimali veya imkânı bulunmak

çatallanış

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çatallanma işi

çatallanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çatallanmak işi

çatallanmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çatal gibi ikiye ayrılmak

Örnek:

1. Bir çeyrek daha gittiler, önlerinde yol bir daha çatallandı.

1. Bir çeyrek daha gittiler, önlerinde yol bir daha çatallandı.

çatallaşabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çatallaşabilmek işi

çatallaşabilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çatallaşma ihtimali veya imkânı bulunmak

çatallaşma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çatallaşmak işi

çatallaşmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , İki veya daha çok ihtimal ortaya çıkarak anlaşılması güç bir duruma gelmek

Örnek:

1. Meğer ne kadar yanılmıştım. İş asıl bundan sonra çatallaşacaktı.

1. Meğer ne kadar yanılmıştım. İş asıl bundan sonra çatallaşacaktı.

çatallaştırma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çatallaştırmak işi

çatallaştırmak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çatallaşmasına yol açmak

çatallı

İlgili Kelimeler:

çatallı iğne

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çatalı olan

2. Çatal durumunda olan

3. Pürüzlü (ses)

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İki veya daha çok ihtimali olan

çatallı iğne

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çengelli iğne