çarşafa girmek

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , çarşaf giymeye başlamak

çarşafçı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çarşaf yapan veya satan kimse

çarşafçılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çarşafçının yaptığı iş

çarşaflama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çarşaflamak işi

çarşaflamak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yorganı çarşafla kaplamak

2. nesnesiz , nesnesiz , argo , argo , nesnesiz , nesnesiz , argo , argo , Kötü ve başarısız duruma düşmek, çarşafa dolanmak

çarşaflanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çarşaflanmak işi

çarşaflanmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çarşaflama işine konu olmak

Örnek:

1. Yorgan çarşaflandı.

1. Yorgan çarşaflandı.

2. Çarşaf giymek

Örnek:

1. Annem de çarşaflanıp aramıza katılmış.

1. Annem de çarşaflanıp aramıza katılmış.

çarşaflatma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çarşaflatmak işi

çarşaflatmak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çarşaflama işini yaptırmak

çarşaflı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Üzerinde çarşaf olan

2. Çarşaf giymiş olan (kimse)

Örnek:

1. Türk Ocağının en ileri adımlarından biri, çarşaflı hanımı piyano çalmak için sahneye çıkarmak olmuştur.

1. Türk Ocağının en ileri adımlarından biri, çarşaflı hanımı piyano çalmak için sahneye çıkarmak olmuştur.

çarşaflık

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çarşaf yapmaya elverişli olan (kumaş)

çarşafsız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Üzerinde çarşaf olmayan

2. Çarşaf giymemiş olan

çarşafsızlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çarşafsız olma durumu

Örnek:

1. Şimdi kimse çarşafsızlığıma bakmıyordu.

1. Şimdi kimse çarşafsızlığıma bakmıyordu.

çarşamba

İlgili Kelimeler:

çarşamba karısı, çarşamba pazarı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Salı ile perşembe arasındaki gün

Lisan : Farsça çār + şenbe

Çarşamba

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Samsun iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : çarşa'mba

çarşamba karısı

Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Saçı başı karmakarışık, üstü başı özensiz kadın

2. Alkarısı

çarşamba pazarı

Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Her şeyi karmakarışık ortada olan yer

çarşamba pazarına çevirmek

Anlamı:

1. özellikle yüze vurarak çok dayak atmak

Ön Takı : (birini)

çarşı

İlgili Kelimeler:

çarşı ağası, çarşı ekmeği, kapalı çarşı, çıfıt çarşısı, yer altı çarşısı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dükkânların bulunduğu alışveriş yeri

Örnek:

1. Elbet çarşıda bir kahve, bir çaycı dükkânı bulurum.

1. Elbet çarşıda bir kahve, bir çaycı dükkânı bulurum.

Lisan : Farsça çār + sū

çarşı ağası

Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Çarşıyı ve esnafı düzen altında tutmakla görevli kimse

çarşı ekmeği

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çarşıda satılan, has undan yapılmış ekmek türü

çarşı iti ev beklemez

Anlamı:

1. `başıboş gezmeye alışanlar, disiplinli iş yapmaya gelemezler` anlamında kullanılan bir söz

çarşı pazar dolaşmak (veya gezmek)

Anlamı:

1. alışveriş edilen her yeri dolaşmak

Örnek:

1. Her gün çarşı pazar dolaşarak ona küçük bir apartman hazırlamaya çalışıyoruz.

1. Her gün çarşı pazar dolaşarak ona küçük bir apartman hazırlamaya çalışıyoruz.

Çarşıbaşı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Trabzon iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : çarşı'başı

çarşılı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çarşı esnafı

Örnek:

1. Çarşılı hep onun yazıhanesine toplanır, birbirinin ağzından laf kapmaya çalışırlardı.

1. Çarşılı hep onun yazıhanesine toplanır, birbirinin ağzından laf kapmaya çalışırlardı.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çarşısı olan