92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , teknik , teknik , isim , isim , teknik , teknik , Elde veya makinede çaprazlanan dişlerin eğimini denetlemede yararlanılan yardımcı alet
Telaffuz : çapra'zölçer
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Çaprazlama
1. İki zayıf el harmaniden çıktı, göğsünün üstünde çaprazvari kavuştu.
1. İki zayıf el harmaniden çıktı, göğsünün üstünde çaprazvari kavuştu.
Lisan : Farsça çep + rāst + -vārī
Telaffuz : çaprazva:ri
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çapı geniş olmayan
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yetersiz, dar görüşlü
1. Yahya Kemal'in, döneminin ünlü ve çapsız şairlerinden birine söyledikleri gerçekten unutulmaz.
1. Yahya Kemal'in, döneminin ünlü ve çapsız şairlerinden birine söyledikleri gerçekten unutulmaz.
1. isim , isim , isim , isim , Soygunculuk, plaçka
1. Tanınmamak için yüzlerini karalayarak gece çapuluna çıkmış iki haydut.
1. Tanınmamak için yüzlerini karalayarak gece çapuluna çıkmış iki haydut.
2. tarih , tarih , tarih , tarih , Yağma
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Kaba deriden yapılmış ucu sivri ve kıvrık ayakkabı
1. isim , isim , isim , isim , Düzene aykırı davranışlarda bulunan, düzeni bozan, plaçkacı
1. Çapulcuların teklifine boyun eğilmesini asla kabul etmem.
1. Çapulcuların teklifine boyun eğilmesini asla kabul etmem.
1. isim , isim , isim , isim , Çapulcunun yaptığı iş, plaçkacılık
1. Birçok geçit yerlerinde eşkıyalık, yol yağmacılığı, çapulculuk türedi.
1. Birçok geçit yerlerinde eşkıyalık, yol yağmacılığı, çapulculuk türedi.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bir yer soyulmak, yağmalanmak
çul çaput
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Eskimiş bez parçası, paçavra
2. Bez
1. Mehmet geldiği zaman mektubu bitirmiş, mumlu çaputa sarmıştı.
1. Mehmet geldiği zaman mektubu bitirmiş, mumlu çaputa sarmıştı.
1. isim , isim , isim , isim , Nezle
1. Burnu, çaputlama hastalığına tutulduğu zamanlardaki gibi sızlamaya başladı.
1. Burnu, çaputlama hastalığına tutulduğu zamanlardaki gibi sızlamaya başladı.
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Kadınların örtündükleri çarşaf, zar (III)
carcar, car car
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Çağrı, tellal ile duyurma
2. İlan
3. Tehlike durumu
1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Rus imparatorlarına ve Bulgar krallarına verilen unvan
Lisan : Rusça
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Çok ve yüksek sesle, gürültülü bir biçimde (konuşmak)
1. Sevmiyordu hengâmeyi, kargaşayı, sabah akşam car car konuşulmasını.
1. Sevmiyordu hengâmeyi, kargaşayı, sabah akşam car car konuşulmasını.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Çabucak
1. Ondan beklentimi çarçabuk unuttum.
1. Ondan beklentimi çarçabuk unuttum.
Telaffuz : ça'rçabuk