Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
çapacılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çapacının yaptığı iş


çapaçul
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kılığının veya eşyasının düzgün ve temiz olmasına özenmeyip düzensizlik içinde yaşayan, pasaklı

Örnek:

1. Musa, gene her günkü çapaçul kılığına bürünmüş.

1. Musa, gene her günkü çapaçul kılığına bürünmüş.


çapaçulcu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Serseri, başıboş kimse


çapaçulculuk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çapaçulcu olma durumu

2. Kılık kıyafete özen göstermeyişi âdet edinme


çapaçullaştırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çapaçullaştırmak işi


çapaçullaştırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çapaçul duruma getirmek


çapaçulluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çapaçul olma durumu, kılık kıyafete özen göstermeyiş

Örnek:

1. Çapaçullukla hiç de alakası bulunmayan biri.

1. Çapaçullukla hiç de alakası bulunmayan biri.


çapak
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Göz pınarında ve kirpiklerde birikerek pıhtılaşan veya kuruyan akıntı

2. Madenler dövülürken sıçrayan ince, ufak parça

3. Metal veya toprak eşya kenarlarında bulunan pürüz


çapak
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Sazan familyasından, vücudu yandan basık, 50 santimetre uzunluğunda, 4-5 kilogram ağırlığında, sarı pullu, eti tatsız, kılçıklı bir tatlı su balığı (Abramis brama)


çapaklanabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çapaklanabilmek işi


çapaklanabilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çapaklanma ihtimali bulunmak


çapaklanış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çapaklanma işi


çapaklanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çapaklanmak işi


çapaklanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çapak oluşmak

Örnek:

1. İhtiyar kadın hep çapaklanan gözlerini mendiliyle kurulayarak bir iki söz daha kekeledi.

1. İhtiyar kadın hep çapaklanan gözlerini mendiliyle kurulayarak bir iki söz daha kekeledi.


çapaklı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çapağı olan

Örnek:

1. Perdeci, çapaklı gözlerini kirli yumruklarıyla ovuşturarak cevap verdi.

1. Perdeci, çapaklı gözlerini kirli yumruklarıyla ovuşturarak cevap verdi.


çapaksız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çapağı olmayan


çapalama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çapalamak işi


çapalamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çapa ile toprağı kabartmak


çapalanabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çapalanabilmek işi


çapalanabilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çapalanma ihtimali veya imkânı bulunmak


çapalanış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çapalanma işi


çapalanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çapalanmak işi


çapalanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bir yer çapa ile kabartılmak


çapalatma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çapalatmak işi


çapalatmak fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Çapalama işini yaptırmak