Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
canım dese canın çıksın diyor sanmak
Anlamı:

1. birinin en gönül okşayıcı sözleri bile kendisine dokunmak, batmak


canımı sokakta bulmadım
Anlamı:

1. `tehlikeye veya herhangi bir sıkıntıya katlanmaya niyetim yok` anlamında kullanılan bir söz


canımın içi
Anlamı:

1. çok sevilen bir kimse için kullanılan bir söz

Örnek:

1. Gel benim canımın içi, gel yanıma.

1. Gel benim canımın içi, gel yanıma.


canın isterse
Anlamı:

1. `dilediğin gibi olsun, sen bilirsin, bana göre hava hoş` anlamında kullanılan bir söz


canına acımamak
Anlamı:

1. kendisini düşünmeden, kendisine bakmadan yaşamak


canına değmek
Anlamı:

1. çok hoşlanmak

Örnek:

1. Bu limonata canıma değdi.

1. Bu limonata canıma değdi.

2. ruhu şad olmak

Örnek:

1. Babanın canına değsin.

1. Babanın canına değsin.


canına düşkün
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Kendine iyi bakan, kendini koruyan (kimse)


canına ezan okumak
Anlamı:

1. bir kimsenin hakkından gelmek, öldürmek


canına geçmek (veya işlemek veya kâr etmek)
Anlamı:

1. çok etkilemek

Örnek:

1. Yalnızlık canıma kâr etti, bilmem neylesem.

1. Yalnızlık canıma kâr etti, bilmem neylesem.


canına kastetmek
Anlamı:

1. intihara kalkışmak

2. birini öldürmeye hazırlanmak


canına kıymak
Anlamı:

1. acımadan öldürmek

2. kendisini öldürmek

Örnek:

1. Başyardımcının canına kıymasından birkaç gün sonra, gece çalışma odama geldi.

1. Başyardımcının canına kıymasından birkaç gün sonra, gece çalışma odama geldi.

3. gücünden fazla iş görerek aşırı derecede kendisini yormak


canına minnet (olmak)
Anlamı:

1. beklenilmeyen iyi bir durumla karşılaşıldığında duyulan memnunluğu anlatmak için söylenen bir söz

Örnek:

1. Mektep işi canına minnet ya!

1. Mektep işi canına minnet ya!


canına okumak
Anlamı:

1. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , berbat ve perişan etmek

Örnek:

1. Sabaha kadar canına okur, gün ağardı mı zavallıyı ter içinde perperişan bırakır gider.

1. Sabaha kadar canına okur, gün ağardı mı zavallıyı ter içinde perperişan bırakır gider.


çanına ot tıkmak (veya tıkamak)
Anlamı:

1. sesini çıkaramayacak, kötülük edemeyecek bir duruma getirmek, susturmak

Örnek:

1. İsterseniz çanıma ot tıkar, beni mahvedersiniz.

1. İsterseniz çanıma ot tıkar, beni mahvedersiniz.


Ön Takı : (birinin)

canına rahmet
Anlamı:

1. `Allah rahmetini esirgemesin` anlamında kullanılan iyi dilek sözü


canına susamak
Anlamı:

1. birini öldürmeyi istemek

2. ölmek istemek


canına tak demek (veya etmek)
Anlamı:

1. dayanamaz duruma gelmek, sabrı kalmamak

Örnek:

1. Kimsesizlik bu sefer tak dedi artık canıma.

1. Kimsesizlik bu sefer tak dedi artık canıma.


canına tükürdüğümün (veya üfürdüğümün)
Anlamı:

1. argo , argo , argo , argo , kızgınlık ve öfke belirten bir söz


canına yandığım (veya yandığımın)
Anlamı:

1. argo , argo , argo , argo , sevgi, hayranlık, öfke vb. duygular anlatan bir söz

Örnek:

1. Hep böyle canına yandığımın, hep geç kalırım, hep treni kaçırırım.

1. Hep böyle canına yandığımın, hep geç kalırım, hep treni kaçırırım.


canına yetmek
Anlamı:

1. katlanamayacak duruma gelmek, bezmek, bıkmak

Örnek:

1. Vatan hasreti artık canına yetmiş.

1. Vatan hasreti artık canına yetmiş.


canından bezmek (veya bıkmak veya usanmak)
Anlamı:

1. ölümü göze alacak kadar sıkıntı içinde olmak

Örnek:

1. Artık doğrusu bendeniz canımdan bıktım.

1. Artık doğrusu bendeniz canımdan bıktım.


canından geçmek
Anlamı:

1. ölmek için hazır olmak

Örnek:

1. Millet her ne zaman isterse uğrunda canımdan geçmeye hazırım.

1. Millet her ne zaman isterse uğrunda canımdan geçmeye hazırım.


canını acıtmak
Anlamı:

1. birine acı vermek

Örnek:

1. Korku canını acıtacak, elle tutulur gözle görülür bir madde oldu.

1. Korku canını acıtacak, elle tutulur gözle görülür bir madde oldu.


canını almak
Anlamı:

1. öldürmek

Örnek:

1. Ya hemen canını almaz da sana işkence edersem?

1. Ya hemen canını almaz da sana işkence edersem?

2. canını verdirecek kadar memnun etmek

3. sıkıntıya sokmak

Örnek:

1. İşi o makamdan o makama sora sora dolaşır, parasını almaz ama iş sahibinin canını alır.

1. İşi o makamdan o makama sora sora dolaşır, parasını almaz ama iş sahibinin canını alır.


canını bağışlamak
Anlamı:

1. öldürülmesi gerekirken vazgeçmek