92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Türkiye'nin Marmara Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
Özel: Evet
Telaffuz : çana'kkale
1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Vigla
çanaksı hücreler
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çanağı andıran, çanağa benzeyen, çanak gibi
1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Salgılanacağı zaman şişen ve belirli bir büyüklüğe geldiklerinde içlerindeki sıvı salgısını boşaltan bez hücreleri
1. isim , isim , isim , isim , Gönülden sevilen, gönül verilmiş olan kadın, sevgili
1. Canı canan dilemiş vermemek olmaz ey dil!
1. Canı canan dilemiş vermemek olmaz ey dil!
2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Tasavvufta Tanrı
1. Yunus ver canını Hak yoluna / Can vermeyince canan bulunmaz
1. Yunus ver canını Hak yoluna / Can vermeyince canan bulunmaz
Lisan : Farsça cānān
Telaffuz : ca:na:nı
canavar düdüğü, canavar otu, ayaklı canavar, enflasyon canavarı, trafik canavarı
1. isim , isim , isim , isim , Masallarda sözü geçen yabani, yırtıcı hayvan
1. Sen bir ahu gibi dağdan dağa kaçsan da yine / Seni aşkım canavarlar gibi takip edecek
1. Sen bir ahu gibi dağdan dağa kaçsan da yine / Seni aşkım canavarlar gibi takip edecek
2. Köpek balığı
1. Balıklara canavar hücum etmesin diye göz kulak olurmuş.
1. Balıklara canavar hücum etmesin diye göz kulak olurmuş.
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Haşarı, yaramaz çocuk
4. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Kurt, domuz vb. cana kıyan yaban hayvanı
5. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Acımasız, kötü ruhlu, zalim (kimse)
6. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Herhangi bir şeye çok düşkün olan
1. Kurabiye canavarı.
1. Kurabiye canavarı.
Lisan : Farsça cānāver
1. isim , isim , isim , isim , Acı acı ses çıkaran ve uzaklara kadar tehlike işareti vermek için kullanılan düdük
1. Öte yandan canavar düdükleri de ilk çığlıklarını koparmaya başlamışlardı.
1. Öte yandan canavar düdükleri de ilk çığlıklarını koparmaya başlamışlardı.
1. iri yarı, saldırgan
2. çok fazla
1. Canavar gibi çalışıp sınavlara hazırlandı.
1. Canavar gibi çalışıp sınavlara hazırlandı.
1. hırçınlaşmak, canavar gibi olmak
1. Fakat o, bu gece sahiden canavar kesilmiş.
1. Fakat o, bu gece sahiden canavar kesilmiş.
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Canavar otugiller familyasının örnek türlerinden olan ve kenevirle tütün köklerinin asalaklarından biri sayılan çiçekli bitki (Orobanche ramosa)
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Bitişik taç yapraklı iki çeneklilerden, tarım bitkilerine zarar veren asalak bir bitki familyası
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Canavar gibi
1. Mektep çıkışlarında canavarca dövüşler olurdu.
1. Mektep çıkışlarında canavarca dövüşler olurdu.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , (canava'rca) Canavara uygun bir biçimde, canavarcasına
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Canavarlaşma ihtimali veya imkânı bulunmak
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Canavar gibi davranmak
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Korkunç, ürkütücü bir durum almak
1. isim , isim , isim , isim , Canavar gibi davranma
1. O eski engizisyonlar, o işkence aletleri gibi canavarlıklar artık var mı?
1. O eski engizisyonlar, o işkence aletleri gibi canavarlıklar artık var mı?