92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Mersin iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : çamlı'yayla
1. isim , isim , isim , isim , Giresun iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : ça'moluğu
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Cam gibi saydam olan, cama benzeyen
2. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Yerin içinden yüze çıkan erimiş sıcak maddelerin, soğuma sırasında billurlaşmayıp biçimsiz olarak katılaşmış durumu
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Camı olmayan
1. Çerçevesiz, camsız pencereden, ova ne durgun, ne mutlu görünüyor.
1. Çerçevesiz, camsız pencereden, ova ne durgun, ne mutlu görünüyor.
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Gümüş balığına benzer bir balık (Atherina hepsetus)
Lisan : Rumca
Telaffuz : çamu'ka
çamur banyosu, çamur deryası, çamur ığrıbı, çamur kalemi, özlü çamur, lüleci çamuru
1. isim , isim , isim , isim , Su ile karışıp bulaşır ve içine batılır duruma gelmiş toprak, balçık
1. Köy yolları tozdan ve çamurdandır ama sevgi ve ızdırapla doludur.
1. Köy yolları tozdan ve çamurdandır ama sevgi ve ızdırapla doludur.
2. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Sataşkan, çevresini tedirgin eden, sulu, arsız (kimse)
1. Çamur oyuncu ile dürüst oyuncuyu herkes karıştırıyor.
1. Çamur oyuncu ile dürüst oyuncuyu herkes karıştırıyor.
3. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Yapı işlerinde kullanılan çeşitli malzemeden oluşmuş harç
1. birini kötü bir işe karışmış göstermek, kara çalmak, iftira etmek
1. Onlarla başa çıkmak kolay değildi çünkü her an bir çamur atabilirlerdi kızdıklarında.
1. Onlarla başa çıkmak kolay değildi çünkü her an bir çamur atabilirlerdi kızdıklarında.
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Her tarafı çamurla kaplı
1. Çamur deryası mahallede kışı geçirmek bir azaptı.
1. Çamur deryası mahallede kışı geçirmek bir azaptı.
1. iyi pişmemiş ve siyah unla yapılmış (ekmek)
2. herkese sataşıp tedirginlik veren (kimse)
1. isim , isim , isim , isim , Denizin sığ ve çamurlu yerlerinde kullanılan 25-30 kulaç uzunluğunda bir balık ağı
1. isim , isim , isim , isim , Heykeltıraşların çamura biçim verme sırasında kullandıkları şimşir araç
1. kirletmek
1. Çocuk üstünü başını çamura bulamış.
1. Çocuk üstünü başını çamura bulamış.
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Sazangillerden, sazandan küçük, eti tatsız bir göl ve bataklık balığı (Chrondrostoma nasus)
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Anadolu ve Kuzey Afrika'da yaşayan bir tür ördek
1. birini kötü veya onurunu tehlikeye düşüren bir durumdan kurtarmak
1. isim , isim , isim , isim , Çamurlamak işi
2. madencilik , madencilik , madencilik , madencilik , Yanmaya elverişli cevherin bir bölümünün eski üretim alanında bırakılması sonucunda çıkması muhtemel yangının önlenmesi işi
1. -i , -i , -i , -i , Çamur sürmek, çamurla sıvamak
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kötülemek
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çamurlanma ihtimali bulunmak
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Üzerine çamur sıçramak, bulaşmak
1. Herkes yağmur telaşı içindeydi. Islanmış, çamurlanmış, dört bir yanımdan geçiyorlardı.
1. Herkes yağmur telaşı içindeydi. Islanmış, çamurlanmış, dört bir yanımdan geçiyorlardı.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kötülenmek, sataşılmak