Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
çamaşırlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çamaşır yıkamak için kullanılan yer, çamaşırhane

Örnek:

1. Çamaşırlığa çamaşır yıkamaya gitmiştim.

1. Çamaşırlığa çamaşır yıkamaya gitmiştim.

2. Kurutmak amacıyla üzerine çamaşır serilen araç

3. İçine çamaşır konulmaya yarayan sepet veya torba


çamat
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Avlanılmış balıkları elde taşımaya yarar çengel askı


cambaz

İlgili Kelimeler:

cambazhane, at cambazı, dil cambazı, ip cambazı, kelime cambazı, laf cambazı, söz cambazı, tel cambazı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yerde ve tel, at, bisiklet, ip vb. üzerinde dengeye dayanan, tehlikeli, heyecan verici gösteriler yapan kimse, akrobat

Örnek:

1. Önüne getirilen ata bir cambaz çevikliğiyle atladı.

1. Önüne getirilen ata bir cambaz çevikliğiyle atladı.

2. At alıp satan veya yetiştiren kimse

Örnek:

1. Bitişik komşumuz cambaz İbrahim -bizde at alıp satanlara cambaz derler- hacca gitti, geldi.

1. Bitişik komşumuz cambaz İbrahim -bizde at alıp satanlara cambaz derler- hacca gitti, geldi.

3. Usta, becerikli kimse

Örnek:

1. Söz cambazı.

1. Söz cambazı.

4. tarih , tarih , tarih , tarih , Osmanlı Devleti'nde atlı olan ve savaşlarda padişahın önünde düşmana karşı ilk saldırıya geçen birlik

5. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Kurnaz, hileci, hilekâr

Örnek:

1. O cambaz adamdır, güvenilmez.

1. O cambaz adamdır, güvenilmez.


Lisan : Farsça cānbāz

cambaz ipte, balık dipte gerek
Anlamı:

1. `kişi uzmanlığının gereği ne ise onu yapmalıdır` anlamında kullanılan bir söz


cambazhane
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Cambazların oyunlarını gösterdikleri yer

Örnek:

1. Minimini bir cambaz kızını görmek için at cambazhanesine daldı.

1. Minimini bir cambaz kızını görmek için at cambazhanesine daldı.


Lisan : Farsça cānbāz + ḫāne

Telaffuz : cambazha:ne

cambazlık

İlgili Kelimeler:

kelime cambazlığı, laf cambazlığı, söz cambazlığı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Cambazın işi veya mesleği, akrobatlık, akrobasi

Örnek:

1. İki çocuk iskelenin parmaklıklarında cambazlık yapıyor.

1. İki çocuk iskelenin parmaklıklarında cambazlık yapıyor.

2. At alıp satma veya yetiştirme işi

Örnek:

1. Elli senedir cambazlık ettiği hâlde ancak ömründe bir defa beyaz eşek görmüştü.

1. Elli senedir cambazlık ettiği hâlde ancak ömründe bir defa beyaz eşek görmüştü.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kurnazlık, düzenbazlık, hilecilik

Örnek:

1. Kızcağızla iki laf edene kadar yapmadığım cambazlık kalmadı.

1. Kızcağızla iki laf edene kadar yapmadığım cambazlık kalmadı.


cambul cumbul
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çok sulu, suyu bol (yemek)

Örnek:

1. Cambul cumbul bir et yemeği.

1. Cambul cumbul bir et yemeği.


çamça
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Sazangillerden, pullarından yalancı inci yapılan bir ırmak balığı (Leuciscus rutilus)


çamçak

İlgili Kelimeler:

çamçak çamçak

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağaçtan oyularak yapılmış kulplu su kabı, çapçak

2. Köpüklenerek akma


çamçak çamçak
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Bolca, bol miktarda

Örnek:

1. Kaynayıp çifte kazan aksa da çamçak çamçak.

1. Kaynayıp çifte kazan aksa da çamçak çamçak.


camcı

İlgili Kelimeler:

camcı elması, camcı macunu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Cam ticaretini veya cam takmayı meslek edinmiş kimse

2. Camevi

3. argo , argo , argo , argo , Evin içini pencereden gözetleyen kimse


camcı elması
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ucundaki küçük, dönebilen elmas parçası ile camı çizerek kesmeye yarayan alet


camcı macunu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Cam ile çerçeve arasındaki aralıkları kapatmakta kullanılan ve kaba üstübeçle bezir yağından yapılan hamur


camcılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Camcının yaptığı iş

2. argo , argo , argo , argo , Evin içini pencereden gözetleme


camekân
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Göstermelik, satılık şeylerin sergilendiği camlı bölme veya yer, sergen, vitrin

Örnek:

1. Camekânı geniş ve nadir sanat eserleriyle dolu bir mağazaya girdik.

1. Camekânı geniş ve nadir sanat eserleriyle dolu bir mağazaya girdik.

2. Bir yeri, bir veya daha çok bölüme ayıran cam bölme, camlık

Örnek:

1. Camekânla bölünmüş bir kahve ocağı ile altı yedi masa vardı içeride.

1. Camekânla bölünmüş bir kahve ocağı ile altı yedi masa vardı içeride.

3. Limonluk

4. Hamamlarda soyunulan camlı yer

5. argo , argo , argo , argo , Gözlük

Örnek:

1. Artık arkasına sığınacak bir camekânım da yok.

1. Artık arkasına sığınacak bir camekânım da yok.


Lisan : Farsça cāmekān

Telaffuz : camekâ:nı

camekânlı

İlgili Kelimeler:

camekânlı kutu

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Camekânı olan (yer)

Örnek:

1. Camekânlı bir yerde, omzuma astığım çantamla duruyorum.

1. Camekânlı bir yerde, omzuma astığım çantamla duruyorum.


camekânlı kutu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Televizyon

Örnek:

1. Dünya futbol turnuvası, bir aydır tüm dünyayı camekânlı kutu önünde topluyor.

1. Dünya futbol turnuvası, bir aydır tüm dünyayı camekânlı kutu önünde topluyor.


camekânsız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Camekânı olmayan


Çameli
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Denizli iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : ça'meli

camevi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Cam takma işleri yapılan dükkân, camcı

2. Cam yuvası


Telaffuz : ca'mevi

çamgiller
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Kozalaklılardan, iğne gibi ince ve uzun yapraklarını yaz kış dökmeyen, tohumları çıplak olarak kozalak pulları üzerinde bulunan, çam, köknar, ladin vb. bitki türlerini içine alan reçineli ağaçlar familyası


camgöbeği
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yeşile çalan mavi renk

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan

Örnek:

1. Onu örnek alan hamallar da camgöbeği takımın diğer parçalarına davrandılar.

1. Onu örnek alan hamallar da camgöbeği takımın diğer parçalarına davrandılar.


Telaffuz : ca'mgöbeği

camgöz
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Deniz kıyısına yakın yaşayan, yanlarında veya sırtında beyaz lekeleri bulunan, gözü parlak olan, eti yenebilen bir tür köpek balığı (Galeius canis)


Telaffuz : ca'mgöz

camgüzeli
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Evlerde süs olarak yetiştirilen, pembe, kırmızı çiçekler açan bir tür kına çiçeği (Impatiens sultanı)


Telaffuz : ca'mgüzeli

cami

İlgili Kelimeler:

selatin camisi

Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Müslümanların ibadet etmek için toplandıkları yer

Örnek:

1. Caminin cümle kapısının hemen sol yanında eski bir çeşme vardı.

1. Caminin cümle kapısının hemen sol yanında eski bir çeşme vardı.


Lisan : Arapça cāmiʿ

Telaffuz : ca:mi