Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
cami
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Toplayan, bir araya getiren, bir arada bulunduran


Lisan : Arapça cāmiʿ

Telaffuz : ca:mi:

camı çerçeveyi indirmek
Anlamı:

1. etrafı kırıp dökmek, her şeyi parçalayıp dağıtmak

Örnek:

1. Neden soğuk değil bu su diye hır çıkarıp camı çerçeveyi indiriyor.

1. Neden soğuk değil bu su diye hır çıkarıp camı çerçeveyi indiriyor.


cami ne kadar büyük olsa imam gene bildiğini okur
Anlamı:

1. cemaat ne kadar çok olsa imam gene bildiğini okur


cami olmak
Anlamı:

1. toplamak, bir araya getirmek, bir arada bulundurmak

Örnek:

1. Umumi kütüphane, ilmin, edebiyatın her şubesine ait kitapları cami olmak lazım gelir.

1. Umumi kütüphane, ilmin, edebiyatın her şubesine ait kitapları cami olmak lazım gelir.


cami yıkılmış ama mihrabı yerinde
Anlamı:

1. `yaşlandığı hâlde güzelliği bozulmamış (kadın)` anlamında kullanılan bir söz


camia

İlgili Kelimeler:

medya camiası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Topluluk, zümre

Örnek:

1. Millî şairler camiaların millet hâline geldikleri zamanlarda ortaya çıkarlar.

1. Millî şairler camiaların millet hâline geldikleri zamanlarda ortaya çıkarlar.


Lisan : Arapça cāmiʿa

Telaffuz : ca:mia

caminin mumunu yiyen kedinin gözü kör olur
Anlamı:

1. `kendisini yetiştiren kimsenin malına hıyanet eden, el uzatan kimse cezasını bulur` anlamında kullanılan bir söz


camit
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Cansız

Örnek:

1. Bir kenara bırakılıvermek, bir camit eşya gibi ayak ucuyla itilmek ne korkunç.

1. Bir kenara bırakılıvermek, bir camit eşya gibi ayak ucuyla itilmek ne korkunç.

2. Donmuş


Lisan : Arapça cāmid

Telaffuz : ca:mit

camız
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Manda (I)


Lisan : Arapça cāmūs

camlama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Camlamak işi


camlamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Cam geçirmek, cam takmak


camlanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Camlanmak işi


camlanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Cam takılmak


camlaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Camlaşmak işi


camlaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Cama benzer duruma gelmek

Örnek:

1. Camlaşmış aynanın, insanları çirkin göstermesine içerledi.

1. Camlaşmış aynanın, insanları çirkin göstermesine içerledi.


camlatılma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Camlatılmak işi


camlatılmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Cam taktırılmak


camlatma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Camlatmak işi


camlatmak fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Cam taktırmak

Örnek:

1. Pahalı çerçevelere geçirtir, camlatır, salonlara asardı.

1. Pahalı çerçevelere geçirtir, camlatır, salonlara asardı.


camlı

İlgili Kelimeler:

camlı köşk, çift camlı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Cam takılmış, cam geçirilmiş, camı olan

Örnek:

1. Evin bütün pencereleri çift kanatlı, her kanat, kare biçimli üçer camlıydı.

1. Evin bütün pencereleri çift kanatlı, her kanat, kare biçimli üçer camlıydı.


camlı köşk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Saraylarda veya bahçelerde soğuktan korunmak için camla örtülmüş oda, salon


Çamlıdere
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ankara iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : çamlı'dere

Çamlıhemşin
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Rize iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : çamlı'hemşin

camlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Camlı çerçeve ile bölünmüş yer

2. Çiçek, sebze vb. bitkileri dış etkenlerden korumak için yapılmış küçük limonluk, camekân


çamlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çam ağaçları çok olan yer

2. Çam korusu

Örnek:

1. Merdivenleri, çamlığı ve çardağı bir geyik gibi sekerek koştu.

1. Merdivenleri, çamlığı ve çardağı bir geyik gibi sekerek koştu.