92406 kayıt bulundu.
1. bildiklerini hiçbir şey saklamadan söylemek, itiraf etmek
1. Mahkemeye havale edeceğim, orada bülbül gibi söylersin.
1. Mahkemeye havale edeceğim, orada bülbül gibi söylersin.
1. bir etki veya baskı altında çokça konuşmak
1. İnsan bir garip nesnedir. Bir korku atlattıktan sonra bülbül kesilir.
1. İnsan bir garip nesnedir. Bir korku atlattıktan sonra bülbül kesilir.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bülbül gibi ötmek veya şakımak
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bülbülü olmayan
1. Gül bülbülsüz, bülbül nağmesiz olur; gönlüm sensiz olmaz.
1. Gül bülbülsüz, bülbül nağmesiz olur; gönlüm sensiz olmaz.
1. `kişi, başka yerlerde ne kadar rahat ve mutlu olursa olsun yine de kendi yurdunu özler` anlamında kullanılan bir söz
1. `ilerisi düşünülmeden söylenen söz insanın başına dert açabilir` anlamında kullanılan bir söz
1. Bülbülün çektiği dili belasıdır, dedikleri bülbüller için söylenmiş değildir.
1. Bülbülün çektiği dili belasıdır, dedikleri bülbüller için söylenmiş değildir.
1. isim , isim , isim , isim , Daire biçiminde, ortası çukur ve bu çukur yere piştikten sonra dövülmüş Antep fıstığı konulan bir hamur tatlısı türü
Telaffuz : bülbü'lyuvası
1. isim , isim , isim , isim , Denizli iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : bu'ldan
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Köpekgillerden, burnu basık, alt çenesi üsttekinden uzun, iri ve güçlü bir tür köpek (Canis familiaris molosus hibernicus)
Lisan : Fransızca bouledogue
1. isim , isim , isim , isim , Önündeki geniş bıçakla toprağı sıyırıp kaldıran, tekerlekli veya paletli bir yol makinesi
1. Dördüncü günün sabahında, işçilerden hiçbiri buldozeri kullanmaya yanaşmıyordu artık.
1. Dördüncü günün sabahında, işçilerden hiçbiri buldozeri kullanmaya yanaşmıyordu artık.
Lisan : Fransızca bulldozer
1. `bulduğuyla yetinmiyor da daha çoğunu istiyor` anlamında kullanılan bir söz
1. `kişi elinde fırsat varken bundan yararlanmayı bilmez, yararlanma yollarını öğrendiği zaman da eline fırsat geçmez` anlamında kullanılan bir söz
1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Buldurma ihtimali veya imkânı bulunmak
1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Bulmasını veya buldurmasını sağlamak
1. isim , isim , isim , isim , Slavların güney kolundan olan bir halk veya bu halkın soyundan olan kimse
Özel: Evet
1. isim , isim , isim , isim , Bulgar dili
1. Türk yavrusu hıçkırıklarını zapt edemeyerek Türkçe, ben Bulgarca bilmem, dedi.
1. Türk yavrusu hıçkırıklarını zapt edemeyerek Türkçe, ben Bulgarca bilmem, dedi.
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu dille yazılmış olan
Özel: Evet
1. isim , isim , isim , isim , Dört telli bağlama
Lisan : Türkçe bulgar + Arapça -ī
Telaffuz : bulgari: