Bulgaristanlı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bulgaristan halkından veya bu halkın soyundan olan kimse

Özel: Evet

bulgu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Var olduğu hâlde bilinmeyeni bulup ortaya çıkarma işi ve bu işin sonunda elde edilen şey

2. Araştırma verilerinin çözümlenmesinden çıkarılan bilimsel sonuç, netice

3. tıp , tıp , tıp , tıp , Vücuttaki işlevsel bir bozukluğun veya hastalığın belirlenmesine yarayan, hekimin saptadığı işaret

bulgulama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bulgulamak işi

2. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Yeni olayları ve bilgileri bulma yöntemi ve öğretisi

bulgulamak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , felsefe , felsefe , -i , -i , felsefe , felsefe , Yeni olayları ve bilgileri bulmak

bulgulanabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bulgulanabilmek işi

bulgulanabilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bulgulanma ihtimali veya imkânı bulunmak

bulgulanış

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bulgulanma işi

bulgulanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bulgulanmak işi

bulgulanmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bulgulama işine konu olmak

bulgulayabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bulgulayabilmek işi

bulgulayabilmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bulgulama ihtimali veya imkânı bulunmak

bulgulayış

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bulgulama işi

bulgur

İlgili Kelimeler:

bulgur çorbası, bulgur pilavı, ebebulguru

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kaynatılıp kurutulduktan ve kabuğu çıkarıldıktan sonra kırılan buğday

2. Sert ve ufak taneler durumunda yağan kar, ebebulguru

bulgur çorbası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Domates, bulgur, yeşilbiber, soğan, tereyağı ve salça kullanılarak hazırlanan bir çorba türü

bulgur pilavı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bulgurla pişirilen pilav

Örnek:

1. Çocuklara kuşbaşılı bulgur pilavı ziyafeti çekiliyor.

1. Çocuklara kuşbaşılı bulgur pilavı ziyafeti çekiliyor.

bulgurcu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bulgur yapan ve satan kimse

bulgurcuk

Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Güneş yüzeyinde teleskopla seçilebilen küçük, dairesel görünüşlü değişken oluşumlardan her biri

bulgurculuk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bulgurcunun yaptığı iş

bulgurlama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bulgurlamak işi

bulgurlamak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bulgur taneleri gibi küçük parçalara ayırmak

bulgurlanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bulgurlanma işi

2. gök bilimi , gök bilimi , gök bilimi , gök bilimi , Güneş yüzeyinde bulgurcuk denilen taneciklerin kaynaşması olayı

bulgurlanmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bulgur taneleri gibi küçük parçalara ayrılmak

bulgurlu

İlgili Kelimeler:

bulgurlu köfte

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bulguru olan

Bulgurlu

Anlamı:

1. isim , isim , şaka yollu , şaka yollu , isim , isim , şaka yollu , şaka yollu , `Bu kadar süslenmeye gerek yok`anlamındaki Bulgurlu'ya gelin mi gidecek deyiminde geçen bir söz

Özel: Evet

Telaffuz : bulgu'rlu

bulgurlu köfte

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İnce bulgurla yoğrulmuş köfte