Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
bozguncu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bozgunluk yaratan (kimse, güç vb.)

Örnek:

1. Adamların kendilerini birer hafiye, birer bozguncu ve baltalayıcı gibi yetiştirmekten başka dertleri yok.

1. Adamların kendilerini birer hafiye, birer bozguncu ve baltalayıcı gibi yetiştirmekten başka dertleri yok.


bozgunculuk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bozguncu olma durumu

Örnek:

1. Bizim orada, her bozgunculuk onların başının altındadır.

1. Bizim orada, her bozgunculuk onların başının altındadır.


bozgunluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bozgun

2. Bozgun olanın durumu


bozkır

İlgili Kelimeler:

bozkır kedisi, bozkır koyunu, bozkır tavuğu, kutup bozkırı

Anlamı:

1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Kurakçıl otsu bitkilerden oluşan, sıcak ve ılıman iklimlerdeki ağaçsız doğal alan, step

Örnek:

1. Köyün etrafı çıplak, ümitsizlik verici tepelerle ve bozkırla çevrilidir.

1. Köyün etrafı çıplak, ümitsizlik verici tepelerle ve bozkırla çevrilidir.


Bozkır
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Konya iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : bo'zkır

bozkır kedisi
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Genellikle bozkırlarda yaşayan yabani kedi (Otocolobus manul)


bozkır koyunu
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Çift parmaklılar takımının boynuzlugiller familyasından, Tibet'ten Asya'ya yayılmış bir tür memeli, Asya koyunu (Ovis vignei)


bozkır tavuğu
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Bağırtlak


bozkırlaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bozkırlaşmak işi veya durumu


bozkırlaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bozkır durumuna gelmek


bozkırlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bozkıra ait, bozkıra ilişkin

2. Anadolu'nun verimli olmayan bölgesine ait olan (kimse)

Örnek:

1. Bozkırlı bir çocuğum. On sekizime varmadan kalkıp İstanbul'umuza iniş yapmışım.

1. Bozkırlı bir çocuğum. On sekizime varmadan kalkıp İstanbul'umuza iniş yapmışım.


bozkurt
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Birçok Türk destanında yer alan kutsal hayvan


Bozkurt
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Denizli iline bağlı ilçelerden biri

2. Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : bo'zkurdu

bozlak
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Orta ve Güney Anadolu'nun birçok bölgesinde bir türkü ezgisi

2. Bu ezgiyle söylenen, konusu acıklı türkü

Örnek:

1. Afşar bozlağı.

1. Afşar bozlağı.


bozlama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bozlamak eylemi


bozlamak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Deve bağırmak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çığlık koparmak


bozma

İlgili Kelimeler:

esastan bozma, gemi bozma, onluk bozma, usulden bozma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bozmak işi

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Biçimi ve kullanılışı değiştirilmiş

Örnek:

1. Büyükçe bir ahırdan bozma sinema salonu hâlâ gübre kokuyordu.

1. Büyükçe bir ahırdan bozma sinema salonu hâlâ gübre kokuyordu.


bozmacı
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Eski şeyleri alıp bozarak parça parça satan kimse


bozmacılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bozmacının yaptığı iş


bozmak fiil

İlgili Kelimeler:

yapboz, yazboz, abdestbozan, abdestbozan otu, alaybozan, arabozan, mayabozan, namazbozan, ordubozan, oyunbozan

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek

Örnek:

1. Bu iki radyo istasyonu birbirini bozuyor.

1. Bu iki radyo istasyonu birbirini bozuyor.

2. Bir yerin, bir şeyin düzenini karıştırmak

3. Dokunmak, zarar vermek

Örnek:

1. Bu yemek midemi bozdu.

1. Bu yemek midemi bozdu.

4. Geçersiz bir duruma getirmek

Örnek:

1. Eğer nişanını bozduysa yazıklar olsun.

1. Eğer nişanını bozduysa yazıklar olsun.

5. Büyük parayı küçük birimlere ayırmak

Örnek:

1. Bir milyon lira bozar mısın?

1. Bir milyon lira bozar mısın?

6. Bozguna uğratmak, yenmek, mağlup etmek

Örnek:

1. Düşman ordusunu bozmak.

1. Düşman ordusunu bozmak.

7. Altını paraya çevirmek, bozdurmak

8. Yabancı ülke parasını Türk parasına çevirmek

9. Bağ veya bostanın son ürününü toplamak

Örnek:

1. Bostanı bozduk.

1. Bostanı bozduk.

10. Kızlığına zarar vermek

11. Biçimini ve kullanılışını değiştirmek

Örnek:

1. Eskileri bozuyor; beni, çocuğu giydiriyor.

1. Eskileri bozuyor; beni, çocuğu giydiriyor.

12. Bırakmak, dağıtmak

Örnek:

1. Tam biraz rahat edeceğim, işimi bozuyorsun.

1. Tam biraz rahat edeceğim, işimi bozuyorsun.

13. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir kimseyi beklemediği bir davranış karşısında bırakarak veya sözünü yalana çıkararak küçük düşürmek

Örnek:

1. Adamcağızı fena bozdunuz.

1. Adamcağızı fena bozdunuz.

14. -le , -le , mecaz , mecaz , -le , -le , mecaz , mecaz , Aklını yitirecek derecede bir şeye düşkün olmak

Örnek:

1. Adamcağız politika ile bozmuş.

1. Adamcağız politika ile bozmuş.

15. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kötü duruma getirmek


bozördek
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Tatlı sularda bulunan bir tür ördek


Telaffuz : bo'zördek

Bozova
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şanlıurfa iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : bo'zova

bozrak
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Rengi boza çalan


Boztepe
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kırşehir iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : bo'ztepe

bozucu etki
Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Enerji sisteminde aniden ortaya çıkan, üretim kaybından, yük kesintisinden veya tesis, kablo, hat arızasından kaynaklanan belirgin değişiklik