92406 kayıt bulundu.
1. kimsenin görmeyeceği bir yere saklanmak, gizlenmek, sesi çıkmaz olmak
1. En militan muhaliflere kadar hepsi bir köşeye sinmedi mi?
1. En militan muhaliflere kadar hepsi bir köşeye sinmedi mi?
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Çabucak
1. Eğer çay doldururken bardak çatlarsa, üzerlerinde nazar olduğuna hükmeder, gidip bir koşu ateşte tuz çevirirdi.
1. Eğer çay doldururken bardak çatlarsa, üzerlerinde nazar olduğuna hükmeder, gidip bir koşu ateşte tuz çevirirdi.
2. Koşarak, koşa koşa
1. O gün hemen bir koşu seracılara gittim, kocaman bir yasemin aldım, eve getirdim.
1. O gün hemen bir koşu seracılara gittim, kocaman bir yasemin aldım, eve getirdim.
1. `bir kötünün, yalnızca yakın çevresine değil daha geniş çevrelere de zararı dokunur` anlamında kullanılan bir söz
1. söylenen söze önem vermemek
1. Fakat bütün bu sözler benim bir kulağımdan girip öbür kulağımdan çıkıyordu.
1. Fakat bütün bu sözler benim bir kulağımdan girip öbür kulağımdan çıkıyordu.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Pek çok, fazla
1. Herkes sağlam bir yer seçti kendine, sırt sırta, omuz omuza bir küme insan oluverdik.
1. Herkes sağlam bir yer seçti kendine, sırt sırta, omuz omuza bir küme insan oluverdik.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Kısa bir süre
1. Günlerden beri bir lahza yalnız kalmadım.
1. Günlerden beri bir lahza yalnız kalmadım.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Kısa bir süre
1. Bir lahzacık bulunduğu yerden tekrar gürültüye atıldı.
1. Bir lahzacık bulunduğu yerden tekrar gürültüye atıldı.
1. hayatta azla yetinmeyi, dervişçe geçinmeyi anlatan bir söz
1. Toplumumuzda sanatçı-edebiyatçının bir lokma bir hırka felsefesi uyarınca yaşaması beklenir.
1. Toplumumuzda sanatçı-edebiyatçının bir lokma bir hırka felsefesi uyarınca yaşaması beklenir.
1. `herhangi bir olayı, bir işi, bir ödevi küçümsememek, önemle ele almak gerekir` anlamında kullanılan bir söz
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bir milyon liralık para
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Bir süre
1. Bir müddet çocuklarının itişmesine baktılar ve onları alkışladılar.
1. Bir müddet çocuklarının itişmesine baktılar ve onları alkışladılar.
1. `başkalarıyla uğraşacağına kendi durumunu düşün` anlamında kullanılan bir söz
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Kısa bir süre, bir an
1. Hiddetlenmeden bir nebze de beni dinle!
1. Hiddetlenmeden bir nebze de beni dinle!
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Pek az, küçücük
1. Söylediği laflardan hiçbirinin bir nebzecik samimi, bir nebzecik eğilir bükülür, nahiyeye faydası dokunur ciheti yoktu.
1. Söylediği laflardan hiçbirinin bir nebzecik samimi, bir nebzecik eğilir bükülür, nahiyeye faydası dokunur ciheti yoktu.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Bir an, kısa bir süre
1. Âlem içre muteber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi
1. Âlem içre muteber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir çeşit
1. Bir nevi oyunbozanlık da sayabilirsiniz bunu.
1. Bir nevi oyunbozanlık da sayabilirsiniz bunu.
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Bir hayli, birçok