Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
bir köşeye oturmak
Anlamı:

1. gelin olmak, evlenmek


bir köşeye sinmek
Anlamı:

1. kimsenin görmeyeceği bir yere saklanmak, gizlenmek, sesi çıkmaz olmak

Örnek:

1. En militan muhaliflere kadar hepsi bir köşeye sinmedi mi?

1. En militan muhaliflere kadar hepsi bir köşeye sinmedi mi?


bir koşu
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Çabucak

Örnek:

1. Eğer çay doldururken bardak çatlarsa, üzerlerinde nazar olduğuna hükmeder, gidip bir koşu ateşte tuz çevirirdi.

1. Eğer çay doldururken bardak çatlarsa, üzerlerinde nazar olduğuna hükmeder, gidip bir koşu ateşte tuz çevirirdi.

2. Koşarak, koşa koşa

Örnek:

1. O gün hemen bir koşu seracılara gittim, kocaman bir yasemin aldım, eve getirdim.

1. O gün hemen bir koşu seracılara gittim, kocaman bir yasemin aldım, eve getirdim.


bir kötünün yedi mahalleye zararı vardır (veya dokunur)
Anlamı:

1. `bir kötünün, yalnızca yakın çevresine değil daha geniş çevrelere de zararı dokunur` anlamında kullanılan bir söz


bir koyundan iki post çıkarmak
Anlamı:

1. olması gerekenden daha fazla elde etmek


bir kulağından girip öbür kulağından çıkmak
Anlamı:

1. söylenen söze önem vermemek

Örnek:

1. Fakat bütün bu sözler benim bir kulağımdan girip öbür kulağımdan çıkıyordu.

1. Fakat bütün bu sözler benim bir kulağımdan girip öbür kulağımdan çıkıyordu.


bir küme
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Pek çok, fazla

Örnek:

1. Herkes sağlam bir yer seçti kendine, sırt sırta, omuz omuza bir küme insan oluverdik.

1. Herkes sağlam bir yer seçti kendine, sırt sırta, omuz omuza bir küme insan oluverdik.


bir kurşun atımı
Anlamı:

1. kurşunun gidebileceği uzaklık


bir lahza
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Kısa bir süre

Örnek:

1. Günlerden beri bir lahza yalnız kalmadım.

1. Günlerden beri bir lahza yalnız kalmadım.


bir lahzacık
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Kısa bir süre

Örnek:

1. Bir lahzacık bulunduğu yerden tekrar gürültüye atıldı.

1. Bir lahzacık bulunduğu yerden tekrar gürültüye atıldı.


bir lahzada
Anlamı:

1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Çabucak


bir lokma
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çok az


bir lokma bir hırka
Anlamı:

1. hayatta azla yetinmeyi, dervişçe geçinmeyi anlatan bir söz

Örnek:

1. Toplumumuzda sanatçı-edebiyatçının bir lokma bir hırka felsefesi uyarınca yaşaması beklenir.

1. Toplumumuzda sanatçı-edebiyatçının bir lokma bir hırka felsefesi uyarınca yaşaması beklenir.


bir mıh bir nal kurtarır, bir nal bir at kurtarır
Anlamı:

1. `herhangi bir olayı, bir işi, bir ödevi küçümsememek, önemle ele almak gerekir` anlamında kullanılan bir söz


bir milyonluk
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bir milyon liralık para


bir müddet
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Bir süre

Örnek:

1. Bir müddet çocuklarının itişmesine baktılar ve onları alkışladılar.

1. Bir müddet çocuklarının itişmesine baktılar ve onları alkışladılar.


bir mum al da derdine yan
Anlamı:

1. `başkalarıyla uğraşacağına kendi durumunu düşün` anlamında kullanılan bir söz


bir nebze
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Kısa bir süre, bir an

Örnek:

1. Hiddetlenmeden bir nebze de beni dinle!

1. Hiddetlenmeden bir nebze de beni dinle!


bir nebzecik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Pek az, küçücük

Örnek:

1. Söylediği laflardan hiçbirinin bir nebzecik samimi, bir nebzecik eğilir bükülür, nahiyeye faydası dokunur ciheti yoktu.

1. Söylediği laflardan hiçbirinin bir nebzecik samimi, bir nebzecik eğilir bükülür, nahiyeye faydası dokunur ciheti yoktu.


bir nefes
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Bir an, kısa bir süre

Örnek:

1. Âlem içre muteber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi

1. Âlem içre muteber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi


bir nefeste
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Ara vermeden (içmek, konuşmak)


bir nevi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir çeşit

Örnek:

1. Bir nevi oyunbozanlık da sayabilirsiniz bunu.

1. Bir nevi oyunbozanlık da sayabilirsiniz bunu.


bir nice
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Bir hayli, birçok


bir noktaya kadar
Anlamı:

1. belli bir sınıra kadar


bir numara
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tek, birinci