92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Benzin ve tolüen karışımı bir akaryakıt
Lisan : Fransızca benzol
beraatizimmet
1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Aklanma
Lisan : Arapça berāʾat
Telaffuz : bera:at
1. aklanmak
1. Bu kararın okunuşu üzerine beraat edenler serbest bırakılmışlardı.
1. Bu kararın okunuşu üzerine beraat edenler serbest bırakılmışlardı.
1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Borçsuzluk
Lisan : Arapça berāʾat + ẕimmet
Telaffuz : bera:atizimmet
1. `tersi kanıtlanmadıkça insanların suçsuz sayılmaları gerekir` anlamında kullanılan bir söz
bununla beraber, hep beraber
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Birlikte, bir arada
1. Hayata beraber başladığımız / Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir
1. Hayata beraber başladığımız / Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir
2. -e rağmen, -e karşın
1. O günkü birdirbirler, köşe kapmacalar, esir almacalar çocukça olmakla beraber herhâlde daha erkekçeydi.
1. O günkü birdirbirler, köşe kapmacalar, esir almacalar çocukça olmakla beraber herhâlde daha erkekçeydi.
3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Aynı düzeyde
1. Bina taş, merdiveni yok, toprakla beraber.
1. Bina taş, merdiveni yok, toprakla beraber.
Lisan : Farsça berāber
Telaffuz : bera:ber
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Birlikte, beraber olarak
1. Sandalyelerimizi lambaya yaklaştırıp beraberce bakmaya başladık.
1. Sandalyelerimizi lambaya yaklaştırıp beraberce bakmaya başladık.
Telaffuz : bera:be'rce
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Yanında
1. Beraberinde arkadaşını da getirdi.
1. Beraberinde arkadaşını da getirdi.
beraberlik müziği
1. isim , isim , isim , isim , Birliktelik
1. Birlik ve beraberlik içinde dilekçeler yazılıp kâğıtlar imzalandı.
1. Birlik ve beraberlik içinde dilekçeler yazılıp kâğıtlar imzalandı.
2. Baş başa kalma durumu
3. Başa baş kalma durumu
1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Orkestra, koro veya oda müziğinde olduğu gibi birçok sesle oluşturulan müzik
ihtira beratı
1. isim , isim , isim , isim , Bir buluştan, bir haktan yararlanmak için devletçe verilen belge, patent
2. tarih , tarih , tarih , tarih , Osmanlı Devleti'nde bir göreve atanan, aylık bağlanan, san, nişan veya ayrıcalık verilen kimseler için çıkarılan padişah buyruğu
Lisan : Arapça berāt
1. isim , isim , isim , isim , Hz. Muhammed'e peygamberliğin bildirildiği şaban ayının on beşinci gecesi
Özel: Evet
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kötü
1. Eskisinden daha berbat, iyileşmek ne gezer.
1. Eskisinden daha berbat, iyileşmek ne gezer.
2. Bozuk
1. Yol berbat, toz toprak üstümüze savruluyor.
1. Yol berbat, toz toprak üstümüze savruluyor.
3. Çirkin, beğenilmeyen
1. Sanatta politika ne kadar berbatsa politikada sanat da o kadar iğrenç olur.
1. Sanatta politika ne kadar berbatsa politikada sanat da o kadar iğrenç olur.
4. Darmadağın, bakımsız, perişan, viran
1. Berbat bir han odası.
1. Berbat bir han odası.
Lisan : Farsça berbād
1. kötü duruma getirmek
1. Bu işi nasıl berbat ettinse gel yine öyle kendin temizle.
1. Bu işi nasıl berbat ettinse gel yine öyle kendin temizle.
2. bozmak
1. kötü duruma gelmek
2. kirlenmek
3. bozulmak
1. Muhitin değişen, bozulan her şeyi gibi terbiyesi de berbat olmuştu.
1. Muhitin değişen, bozulan her şeyi gibi terbiyesi de berbat olmuştu.
berber balığı, berber koltuğu, berber salonu, erkek berberi, kadın berberi
1. isim , isim , isim , isim , Saç ve sakalın kesilmesi, taranması ve yapılması işiyle uğraşan veya bunu meslek edinen kimse, erkek berberi, perukar
2. Bu işin yapıldığı dükkân, erkek berberi, perukar
1. Çarşıya yakın büyük caddedeki berberlerden birine gidecekti.
1. Çarşıya yakın büyük caddedeki berberlerden birine gidecekti.
Lisan : Farsça berber
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Hanigillerden, kuyruğunun çatalı çok uzun olan, Akdeniz'de yaşayan, eti yenilen bir balık (Serranus anthias)
1. `kendisini uzman olarak gösteren her kişiye güvenilmemelidir, bu kişi malınızı canınızı tehlikeye sokabilir` anlamında kullanılan bir söz
1. isim , isim , isim , isim , Berber dükkânında bulunan, hareketli, oynar başlıklı özel koltuk
1. isim , isim , isim , isim , Kuzey Afrika'daki Cezayir bölgesinde Berberistan halkından veya bu halkın soyundan olan kimse
Özel: Evet
Lisan : Arapça berberī
Telaffuz : berberi: