berbat

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kötü

Örnek:

1. Eskisinden daha berbat, iyileşmek ne gezer.

1. Eskisinden daha berbat, iyileşmek ne gezer.

2. Bozuk

Örnek:

1. Yol berbat, toz toprak üstümüze savruluyor.

1. Yol berbat, toz toprak üstümüze savruluyor.

3. Çirkin, beğenilmeyen

Örnek:

1. Sanatta politika ne kadar berbatsa politikada sanat da o kadar iğrenç olur.

1. Sanatta politika ne kadar berbatsa politikada sanat da o kadar iğrenç olur.

4. Darmadağın, bakımsız, perişan, viran

Örnek:

1. Berbat bir han odası.

1. Berbat bir han odası.


Lisan : Farsça berbād