Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
yumru köfte
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yağsız kıyma, köftelik bulgur, soğan, maydanoz ve baharat kullanılarak hazırlanan bir tür sulu yemek


yumru kök
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Patates, pancar, yer elması gibi yumru biçiminde olan kök


yumru top
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yuvarlak top


yumrucuk

İlgili Kelimeler:

dördüz yumrucuklar

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Küçük yumru, ufak şişkinlik


yumruğuna güvenmek
Anlamı:

1. isteklerini yaptırmak için yalnızca bedensel gücüne güvenmek


yumruk

İlgili Kelimeler:

yumruk hakkı, yumruk oyunu, yumruk topu, demir yumruk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Parmakların kapanmasıyla elin aldığı biçim

Örnek:

1. Dişlerini kilitleyerek iki yumruğunu havada salladı.

1. Dişlerini kilitleyerek iki yumruğunu havada salladı.

2. Elin bu biçimiyle yapılan vuruş

Örnek:

1. Bir karış mesafeden inecek yumrukla, bir metre mesafeden çakılacak yumruğun tesirleri arasında büyük fark vardır.

1. Bir karış mesafeden inecek yumrukla, bir metre mesafeden çakılacak yumruğun tesirleri arasında büyük fark vardır.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Baskı

Örnek:

1. Düşman yumruğu altında kalmamalı.

1. Düşman yumruğu altında kalmamalı.


yumruk atmak (veya indirmek)
Anlamı:

1. yumrukla vurmak


yumruk gibi
Anlamı:

1. yumruk büyüklüğünde


yumruk göstermek
Anlamı:

1. korkutmak, gözdağı vermek


yumruk hakkı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Zorbalıkla elde edilen şey


yumruk kadar
Anlamı:

1. çok iri, büyük

Örnek:

1. Yemek yemek için kıyı kumsalına çıkmış, orada ona yumruk kadar bir örümcek musallat olmuştu.

1. Yemek yemek için kıyı kumsalına çıkmış, orada ona yumruk kadar bir örümcek musallat olmuştu.

2. küçücük

Örnek:

1. Yumruk kadar çocukcağızı tek başına trene oturtamaz ya...

1. Yumruk kadar çocukcağızı tek başına trene oturtamaz ya...


yumruk oyuncusu
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Boksör


yumruk oyunu
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Boks


yumruk topu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Boksörlerin düzgün ve çabuk yumruk vurabilmeleri için çalıştıkları, uzunluğu boksörün boyuna göre ayarlanabilen, bir askıya asılı lastik top


yumruk yumruğa gelmek
Anlamı:

1. yumruklaşmak


yumruklama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yumruklamak işi


yumruklamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yumrukla vurmak

Örnek:

1. Ağzından kanla karışık diş parçalarını, onu yumruklayanların suratlarına tükürdü.

1. Ağzından kanla karışık diş parçalarını, onu yumruklayanların suratlarına tükürdü.


yumruklanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yumruklanmak işi


yumruklanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yumrukla vurulmak


yumruklaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yumruklaşmak işi


yumruklaşmak fiil
Anlamı:

1. -le , -le , -le , -le , Karşılıklı yumruk atmak, yumruk vurarak dövüşmek


yumruklayabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yumruklayabilmek işi


yumruklayabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yumruklama ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Yumruklamaya gücü yetmek

3. Yumruklama becerisi bulunmak


yumrulanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yumrulanmak işi


yumrulanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yumru durumuna gelmek, yumru gibi olmak