Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
yudumlatmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yudumlama işini yaptırmak


yudumlayabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yudumlayabilmek işi


yudumlayabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yudumlama ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Yudumlamayı becermek


yudumlayış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yudumlama işi


yuf

İlgili Kelimeler:

yuf borusu

Anlamı:

1. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Kınama, üzüntü, nefret bildiren bir söz


yuf borusu
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Boynuzdan yapılan bir boru türü, nefir

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kınama, üzüntü ve nefret

Örnek:

1. Yürü bakkallar paşası yürü, yuf borusu seni bekliyor.

1. Yürü bakkallar paşası yürü, yuf borusu seni bekliyor.


yuf borusu çalmak
Anlamı:

1. kınama, üzüntü ve nefretini bildirmek


Ön Takı : (birine)

yufka

İlgili Kelimeler:

yufka ekmeği, yufka kebabı, yufka yürekli, arkası yufka, bağrı yufka, sırtı yufka, yüreği yufka

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Oklava ile açılan ince, yuvarlak hamur yaprağı

2. Sacda pişen bir ekmek türü

3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Zayıf, ince, dayanıksız

Örnek:

1. Bu kapak pek yufka bir şey.

1. Bu kapak pek yufka bir şey.


yufka açmak
Anlamı:

1. hamuru yufka durumuna getirmek

Örnek:

1. Bir iki tane değirmi, büyücek yufka açmıştı.

1. Bir iki tane değirmi, büyücek yufka açmıştı.


yufka ekmeği
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pideden daha ince açılan bir çeşit ekmek


yufka kebabı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yufka ile etten yapılan bir kebap türü


yufka yürekli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Kötü olaylardan çok çabuk etkilenen, üzülen, bağrı yufka

Örnek:

1. Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz.

1. Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz.


yufka yüreklilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yufka yürekli olma durumu

Örnek:

1. Annem onun enayilik çizgisine varan yufka yürekliliğine kızardı.

1. Annem onun enayilik çizgisine varan yufka yürekliliğine kızardı.


yufkacı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yufka, kadayıf vb.ni yapıp satan kimse


yufkacılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yufkacının işi


yufkalık
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Az, kıt olma, sığlık

Örnek:

1. O zaman kusuru yapıtta değil anlamayanların zekâlarının yufkalığında bulmak zorunda kalırız.

1. O zaman kusuru yapıtta değil anlamayanların zekâlarının yufkalığında bulmak zorunda kalırız.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yufka yapmak için ayrılmış olan

Örnek:

1. Yufkalık un.

1. Yufkalık un.


Yugoslav
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yugoslavya halkından olan kimse


Özel: Evet

Yugoslavyalı
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yugoslavya'da yaşayan kimse


Özel: Evet

yüğrük
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , İyi yürüyen, iyi koşan

Örnek:

1. Yüğrüktür bizim atımız

1. Yüğrüktür bizim atımız

2. Çalışkan

3. Çevik, güçlü


yüğrük at yemini artırır
Anlamı:

1. `bir işte üstün çaba gösterenler karşılık iyi olarak görürler` anlamında kullanılan bir söz


yuh
Anlamı:

1. ünlem , ünlem , hakaret yollu , hakaret yollu , ünlem , ünlem , hakaret yollu , hakaret yollu , Birine karşı beğenilmeyen veya öfke duyulan bir durumda haykırılan söz, yuha


yuh çekmek
Anlamı:

1. beğenilmeyen, tasvip edilmeyen birine veya bir duruma karşı haykırmak

Örnek:

1. Bu yeni kişilik artık Beşiktaş tribününden hakeme yuh çekemez.

1. Bu yeni kişilik artık Beşiktaş tribününden hakeme yuh çekemez.


yuha
Anlamı:

1. ünlem , ünlem , hakaret yollu , hakaret yollu , ünlem , ünlem , hakaret yollu , hakaret yollu , Yuh


Telaffuz : yu'ha

yuha çekmek
Anlamı:

1. yuh çekmek


yuhalama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yuhalamak işi