92406 kayıt bulundu.
yüce gönüllü
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yüksek, büyük, ulu, ulvi
1. Yüce duygular, derin düşünceler ona göre değildir.
1. Yüce duygular, derin düşünceler ona göre değildir.
1. isim , isim , isim , isim , Yüce gönüllü olma durumu
1. Böylece hem yüce gönüllülük sergiliyorlar hem de bunun filmini dünyaya satıp para kazanıyorlar.
1. Böylece hem yüce gönüllülük sergiliyorlar hem de bunun filmini dünyaya satıp para kazanıyorlar.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yücelme ihtimali veya imkânı bulunmak
1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Üst geçiş
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yükselmek, yüce bir duruma gelmek
1. -i , -i , -i , -i , Yüceltme ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Yüceltmeyi becermek
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yüceltme işine konu olmak veya yüceltme işi yapılmak
1. -i , -i , -i , -i , Yükseltmek, yüce bir duruma getirmek
1. Kahraman diye yücelttiğiniz insanların, ciğerlerinin beş para etmediğini görmüyor musunuz?
1. Kahraman diye yücelttiğiniz insanların, ciğerlerinin beş para etmediğini görmüyor musunuz?
yudum yudum, bir yudum
1. isim , isim , isim , isim , Sıvı içiminde ağza alınan miktar
1. Tek bir yudum bile almıyordu bardağından ama zaten yeterince içtiği aşikârdı.
1. Tek bir yudum bile almıyordu bardağından ama zaten yeterince içtiği aşikârdı.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Azar azar
1. Çocuğun getirdiği kahveyi yudum yudum içtikçe açıldı.
1. Çocuğun getirdiği kahveyi yudum yudum içtikçe açıldı.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yudumlama işi yapılmak
1. Ellerinde henüz yudumlanmış çay bardakları...
1. Ellerinde henüz yudumlanmış çay bardakları...